Konya’nın efsaneleriyle ünlü mezarlığından üç gencin hikayesi çıktı

Konya’nın efsaneleriyle ünlü mezarlığından üç gencin hikayesi çıktı
Konya’da bulunan tarihi Üçler Mezarlığı’nın adının nereden geldiği ve girişindeki ilginç mezarların hikayesi bir çok kişi tarafından merak ediliyor. Bir çok efsaneye ve hikayelere de konu olan Üçler Mezarlığı’nın...

Konya’da bulunan tarihi Üçler Mezarlığı’nın adının nereden geldiği ve girişindeki ilginç mezarların hikayesi bir çok kişi tarafından merak ediliyor. Bir çok efsaneye ve hikayelere de konu olan Üçler Mezarlığı’nın geçmişi Hz. Mevlana’ya kadar dayanıyor.

Mezarlık hakkında halk arasında anlatılan rivayetler ise dinleyenleri duygulandırıyor. İşte Üçler Mezarlığı’nın hikayesi...

Üç, yedi ve kırk sayılarının İslam dininde büyük bir değer taşıdığı bilinmektedir. Halk arasında söylenen üçlere, yedilere, kırklara karışmak deyimi bunun en güzel örneğidir. Bu sayılardan en küçüğü ise ilgili olarak şöyle bir efsane anlatılır. Horasan erlerinden üçü, mürşitlerinin vasiyeti üzerine, onun ölümünden sonra Konya’ya gelirler. Günlerce süren meşakkatli bir yolculuktan sonra geldikleri Konya’da bunları dervişe benzeyen birisi karşılar. Kale kapısından itibaren onlarla İlgilenir.

Horasan erleri yüzü bir peçe ile örtülü olan bu zatı takip ederler. Derviş bunlara der ki;

Ben de günlerden beri sizleri bekliyordum, hoş geldiniz. Bunlar bir yandan konuşurlar, bir yandan da yürürler.

Konya’nın efsaneleriyle ünlü mezarlığından üç gencin hikayesi çıktı

ÖLDÜKTEN SONRA DA KOPAMADILAR

Konuşma sırasında derviş bu üç misafire fazlasıyla ilgi gösterir, onlara yardımda bulunur. Kendisinin Mevlânâ Dergâhı dervişlerinden olduğunu söyledikten sonra der ki: Sizler de benim dergâhımın dervişlerisiniz, sizlerin nasibi de oradadır.

Daha sonra yüzündeki peçeyi çıkarır. Gelenler bakarlar ki kendilerini karşılayan derviş, defnedip yola çıktıkları mürşitleri. Şaşırırlar, hemen yere kapanırlar. Başlarını kaldırdıkları zaman mürşitlerinin karşılarında olmadığını görürler.

Daha sonra, bugün kendi adları ile Üçler Mezarlığı diye anılan yerin karşısına bir zaviye kurarlar. Konya’da yaşayan ve öldüklerinde de Hz. Mevlâna’ya yakın bir yere gömülmek isteyen Mehmet, Mahmut ve Ahmet adındaki bu üç kardeşin vasiyeti gerçekleştirilir. Mezarlık, zamanla Üçler Mezarlığı olarak anılmaya başlar. Yine bir rivayete göre mezarlık Fatih döneminde “Üçler” ismini almıştır. İşte, bugün Konya’nın ortasında, geniş bir yer kaplayan mezarlığın adı bu üç Horasanlı dervişten gelmektedir.

KİMLERİN MEZARI YOK Kİ!

Üçler Mezarlığı’nda Hz. Mevlâna’ya yakın olmak isteyen tarikat şeyhleri, Mevlâna soyuna mensup Çelebiler, Mevlâna torunlarından Celaleddin Bakır Çelebi, Şahabettin ve Nimet Uzluk, Konya’nın yetiştirdiği ünlü âlimlerden Hacı Veyiszade Mustafa Sabri Kurucu Efendi ve Tahir Büyükkörükçü, değerli araştırmacı ve bürokratlardan Mehmet Önder, Mesnevi’yi okuduktan sonra İslam’ı seçen ve Hz. Mevlâna’nın bütün eserlerini Fransızcaya çeviren Prof. Dr. Eva De Vitray Meyerovitch ve daha nice ünlü şahıslar metfundur.

Üçler Mezarlığı’nın kesin kuruluş tarihini belirlemek çok güçtür. Ancak mezarlığın Hz. Mevlâna’nın ölüm tarihi olan 1273 yılından sonra ona yakın olmak isteyenlerin gömülmesiyle kurulmaya başladığı ve gelişerek günümüze kadar ulaştığı söylenebilir. Nitekim 1947 yılında müzeye kaldırılan mezar taşları içerisinde Selçuklu ve Beylikler dönemlerine ait mezar taşlarının varlığı bunun göstergesidir.

HABER MERKEZİ

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.