Sahte İncil ve Tevratlar Konya'da inceleniyor
Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğü ve Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) işbirliğiyle yürütülen projede, orijinal eserlere büyük benzerlik taşıyan sahte İncil ve Tevrat örnekleri, uzmanlar tarafından titiz bir şekilde inceleniyor ve analiz ediliyor.
Bu incelemelerle oluşturulacak envanterin ardından, sahtecilik konusunda farkındalık yaratmak amacıyla bir sergi düzenlenecek.
NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nden Doç. Dr. İlker Mete Mimiroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğü ile birlikte çok değerli bir veri tabanı oluşturmayı hedeflediklerini belirtti.
Anadolu’nun binlerce yıl süren tarihi geçmişinin, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmasının yanında, sahte eser üretimi ve dolandırıcılığını da beraberinde getirdiğini ifade eden Mimiroğlu, bölgedeki tarihi zenginliğin bu tür sorunlara yol açtığını vurguladı.
Mimiroğlu, dolandırıcıların, sahte eserlerin inandırıcılığını artırmak amacıyla değerli madenleri kullanmaktan çekinmediklerini belirterek, şunları söyledi:
"Ceylan derisine yazılı İnciller, parşömenler gibi efsaneler çok dolaştığı için deri malzemenin yoğun olarak, hem cilt hem de yapraklarda kullanıldığını görüyoruz. Sahte eserler, eski görüntüsü vermek amacıyla, oksitlenmesi için genellikle kanalizasyonda veya hayvan dışkısında ya da toprakta aylarca, yıllarca bekletiliyor.
Altın, gümüş gibi değerli madenler kullanılarak, eserin öneminin daha da artırılmasına çalışılıyor. Metal muhafazalar, değerli taşlarla süslemeler, bezemeler görüyoruz. Bazen de taş sandık boyuna gelebilecek kadar ağır oymalar yapıldığını görüyoruz. Sahtecilikte sınır tanımıyorlar. Bazı yazmaların da ciltlerinin orijinal, içinin sahte olduğunu tespit ettik. Aklınızın alabileceği her türlü teknik, el becerisinin imkan verdiği ölçüde kullanılmış."
"Bu veriler doğrultusunda çok daha rahat şekilde karşılaştırma yapabilecek"
Mimiroğlu, tarihsel İncillerin Anadolu'da bulunduğu veya yüksek fiyatlarla satıldığı yönündeki hikayelerin etkisiyle üretilen sahte eserlerin tespitinde, oluşturulacak envanterin önemli bir rehber olacağını belirterek şunları ifade etti:
"Materyallerin üç boyutlu modellemelerini alıyoruz, dijital ikizlerini oluşturuyoruz. Özellikle figürlü kısımları ve ciltleri üzerinde çalışıp incelemeler yapıyoruz. Yüksek kaliteli olarak taramalarını alıyoruz. Farklı metotlarla kullanılan boya analizlerini de yapmayı planlıyoruz.
Yaklaşık birkaç hafta sürecek bir çalışma bu. Elde ettiğimiz sonuçları sergi kapsamında kamuonuya duyuracağız. Bu çalışmayla ön tespit ve envanter oluşacak. Bir uzman, bu veriler doğrultusunda çok daha rahat şekilde karşılaştırma yapabilecek."
Konya Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin, sahteciliğin yayılmasını engellemek amacıyla sahte kitapları biriktirip muhafaza ettiklerini ve orijinal eserlere çok benzeyen bu sahte eserlerle farkındalık oluşturmak için bir sergi açmayı planladıklarını belirtti.
Akademisyenler ve kurum uzmanlarınca, hummalı bir çalışma yürüttüklerini ifade eden Şahin, "Elimizde şu an için 32 eser var. Bir taraftan da çeşitli kaynaklardan bize gelmeye ve birikmeye devam ediyor. Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, yazma eserlerle ilgili Türkiye'de tek uzmanlaşmış en önemli kurumlardan birisidir. İstanbul'da bulunanlarla beraber ciddi bir koleksiyon oluşturmuş durumda." şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.