Sürücülere kahve uyarısı! Sakın bunu yapmayın

Sürücülere kahve uyarısı! Sakın bunu yapmayın
Prof. Dr. Levent Öztürk, Ramazan Bayramı tatilinde yola çıkan ve yolculukta uyanık kalmak için kahve tüketen sürücüleri uyardı. Peki kafein içeren kahve, sürücülerde nasıl bir etki bırakıyor. İşte ayrıntılar…

Ramazan Bayramı’nın 9 gün olmasıyla bayram tatilini memleketinde ya da tatil beldelerinde geçirmek isteyenler yola çıktı. Karayollarında trafik yoğunluğu başlarken, uzmanından yola çıkacak sürücülere önemli bir uyarı geldi.
Trakya Üniversitesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, Ramazan Bayramı tatiline çıkan ve yollarda direksiyon başında ya da mola yerlerinde kafein tüketimine başvuran sürücüleri uyardı.

Uyku bozukluğu üzerine araştırmalar yapan Öztürk, "Kafein alımı uykuyu ortadan kaldırır bu bir gerçek çünkü biz uyanık kaldığımız sürece beynimizde adenozin adı verdiğimiz bir madde birikmekte ve bu ancak uyumakla temizlenmekte. Kafein bu anlamda adenozin reseptörlerini bloke ederek birikmiş adenozinin etki göstermesini engeller, böylece biz uyku hali hissetmemiş oluruz.

Ancak kafeinin de bir yarılanma ömrü var. Aldıktan sonra 5-7 saat içerisinde kandan temizlenir, metabolize edilir ve bu reseptörleri tekrar boşaltır. Bu durumda o süreç içerisinde uyanıklık devam etmişse, adenozin birikimi daha fazla olacağından kafeinin etkisi geçtiğinde karşı karşıya kalacağımız ilk durumun çok daha büyüğü bir şekilde belki 4-5 katı şeklinde karşımıza çıkar. Bu sebeple kafein tüketiminin uyku halini gidermede geçici bir çözüm olduğunu mutlaka bilmemiz gerekiyor.

Aşağı yukarı 4-5 saat içerisinde daha büyük bir uyku haliyle karşı karşıya kalacağımızı bilmeliyiz. O süreç içerisinde eğer işlerimizi halledebilme durumumuz varsa o zaman bir sorun yoktur, kahve içebiliriz bununla uyku halini giderebiliriz. Fakat beynimizden bu adenozinin temizlenmesinin tek yolunun uykumuzu uyumak olduğunu unutmamalıyız" dedi.

“KAFEİNİN GEÇİCİ BİR ÇÖZÜMDÜR”
Kafein alımından 4-5 saat sonra gelen daha büyük bir uyku halinin istenmeyen sorunlara yol açabileceğine dikkat çeken Öztürk, "Bu uyku hali eğer önemli bir iş sırasında ortaya çıkarsa örneğin; sınav ortasında veya bir araç kullanımı sırasında olabilir, bu durumda iş kazaları ya da istenmeyen başka durumlara yol açabilir. Kafeinin uyku halini giderici etkisi geçici bir çözümdür. Uyku halini ancak uyuyarak giderebiliriz" diye konuştu.

Mevsim değişikliklerinin de uykuyu etkilediğini anlatan Öztürk, "Mevsim değişiklikleri uykuyu iki şekilde etkiler; bunlardan birincisi sıcaklık değişimiyle ilgili. Yaz mevsimine doğru sıcaklıklar arttığı için, ortam sıcaklığı uyku kalitesini etkiliyor. İkincisi de gündüz ve gece sürelerinin değişimi. Bu da gündüz ışıkla birlikte melatonin hormonu dediğimiz beyinden salgılanan hormonun baskılanması ve uykuya dalmanın zorlaşmasıyla ilgili olabilir.

Önce sıcaklığı konuşacak olursak ideal uyku sıcaklığı 19-20 derece civarında olduğu söyleniyor. Ancak yaz aylarında özellikle Edirne'de ortam sıcaklığı 40 derecelere kadar çıkmakta. Klima olmayan ortamlarda uyku sorunları ortaya çıkabilir, uykuya dalmak zorlaşabilir, uyku kalitesi bozulur, gece sık uyanıklıklar ortaya çıkabilir.

Bununla ilgili olarak yatak odalarının önceden serinletilmesi ve yatarken klimanın kapatılması öneriliyor. Böyle bir imkanımız yoksa eğer vücut sıcaklığını düşürmek için ılık suyla duş almakta faydalı olacaktır. Çünkü deri sıcaklığının birkaç derece düşürülmesi suyla birlikte uykuya dalmayı kolaylaştırıcı bir önlem olabilir" ifadelerini kullandı.

“ŞEKERLEME UYKUSU ERİŞKİNLER İÇİN ÖNERİLMEZ”
Gündüz aydınlığın uzun sürmesinin de uykuyu etkilediğini anlatan Öztürk, "İnsanların aktif olarak yaşayabileceği daha uzun bir gündüz ortaya çıkmış oluyor ki bu uykuya yatış saatlerini biraz geçe kaydırabilir. Ancak hafta içi ve hafta sonu saatleri arasında bir düzensizlik yaşamamak yine uyku sağlığı açısından önemli. Hafta içi ve hafta sonlarında ideal uyku döngümüzü korumalıyız.

Diğer bir deyişle eğer günde 7 saat uyuyorsak hafta içi ve hafta sonu da 7 saat uykuyu sürdürmemiz de uygun olacaktır. Gündüz, özellikle öğleden sonra siesta uykusu denilen şekerleme uykularının yapılması erişkin bireyler için önerilen bir durum değil. Gündüz uyku uyuduğumuz zaman gece uykuya dalma saatlerimiz ileriye doğru atacaktır. Bu durum uyku düzenimizi bozar. 24 saatlik bir günde uyku ideal olarak tek parça olmalı" dedi.

Kaynak:HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.