“TÜİK’in pembe enflasyonunun bile altında kalan asgari ücret zulümdür”
Saadet Partisi Konya İl Başkanı Mehmet Demirel, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 22 bin 104 TL olarak açıkladığı asgari ücretin işçi değil faiz lobisi düşünülerek belirlendiğini savunarak, “Bu ücretle evin kirası, elektrik parası, çoluk çocuğun okul masrafı nasıl ödenir? Çarşıya, pazara nasıl çıkılır?” diye sordu.
Demirel, önceki gün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklanan ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, ancak işçi kesimini memnun etmeyen asgari ücrete tepki gösterdi. Toplumun her kesiminde eleştirilere neden olan asgari ücrete ilişkin Şelale Park’ta basın açıklaması yapan Demirel, “Bu asgari ücret rakamı yoksul milyonların değil, rantçı azınlığın rakamıdır” dedi.
“AÇIKLANAN ASGARİ ÜCRET İLE EMEKÇİ YOK SAYILMIŞTIR”
Asgari ücrete yapılan zammın TÜİK’in enflasyonunun bile altında kaldığına dikkat çeken Demirel, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün burada, halkımızı açlık sınırının da altına iten ve emekçiyi yok sayan politikalara karşı duruşumuzu göstermek için bir aradayız. Asgarî değil, insani bir ücret talep ediyoruz; milleti, emekçiyi ezmeyen bir politika talep ediyoruz.
Açıklanan son asgari ücret rakamıyla, sermayenin dediklerini emir kabul edilmiş ve enflasyonun tüm yükünü yoksulun sırtına bindirilmiştir. 2024 yılında milyonlarca emekli kardeşimizi sadaka parası bile denemeyecek bir ücretle açlığa mahkûm eden iktidar; 2025 yılında yoksul kesimin açlıkla mücadelesini daha da katmerli hâle getirdi.
Açıklanan asgari ücret TÜİK'in pembe enflasyonunun bile altında bir rakamdır! TÜİK'in bütün algı oyunlarına rağmen gösterilen yüzde 47'lik enflasyon oranı bile asgarî ücretliye çok görüldü. Halbuki biz bu enflasyonun yüzde 80'lerde olduğunu biliyoruz. Biz “yoksul kesimi enflasyona ezdirmeme sözünün” tutulmadığını biliyoruz.
Haftalarca masada oturup, bir çözüm için çalışmadığınızı biliyoruz.
Ve artık sizin neyi bilmediğinizi de biliyoruz!
“BİR ZAMAN HESABINI YAPTIĞINIZ ÇAY SİMİTİN FİYATINI BİLE BİLMİYORSUNUZ”
Siz çarşıyı bilmiyorsunuz, pazarı bilmiyorsunuz, sokağı bilmiyorsunuz, emekçiyi bilmiyorsunuz!
Öyle görünüyor ki bir zamanlar hesabı yapılan, bir bardak çay ve simidin fiyatını bile bilmiyorsunuz! Şimdi soruyoruz: Bu rakamı neye göre belirlediniz? Kimle belirlediniz?
Bir tarafta açlığa, yoksulluğa mahkum edilen milyonlar varken; öbür tarafta rant, ihale, yolsuzlukla ve faizlerle servetine servet katanlar bir avuç azınlık var.
Bu asgari ücret rakamı yoksul milyonların değil, rantçı azınlığın rakamıdır.
Tenceresi boş kalan annelerin değil, sofraları zengin olanların rakamıdır.
Sabahın köründe işe giden işçinin değil, köşeyi kolay yoldan dönenlerin rakamıdır.
Okuluna yırtık botla giden çocukların değil, makam aracı için kavga edenlerin rakamıdır.
85 milyonun değil, faiz lobilerinin rakamıdır. Bu rakam işçinin, işverenin değil; Hazine ve Maliye Bakanının rakamıdır!
“MANİPÜLASYONLARLA HALKI FAKİRLİĞE İKNA ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Asgari ücret rakamlar üzerinden, sırf milleti fakirliğe ikna etmek için çeşitli manipülasyonlar yapıldığını üzülerek izliyoruz.
İktidar, 2002 yılından bugüne asgarî ücreti dolar bazında 628 dolara çıkardık diye övünüyor. Biz de soruyoruz:
Sizin alım gücü diye bir şeyden haberiniz var mı?
Zamanında 126 dolar ile geçinebilen bir ülke, neden bugün 628 dolarla geçinemiyor?
Biz size cevabını verelim: çünkü ortalama kira fiyatları bugün 500 doların üstünde!
Daha açıklayıcı olalım.
Bugün asgari ücret 22.104 Türk Lirası oldu.
Ücretin tamamını geçtik. Şu sonundaki 4 lira ile bir zamanlar, henüz Türkiye’de AK Parti yokken neler yapılabiliyordu neler!
Bakınız elimde bugünün 4 lirası var. İşte burada.
2002’de 4 lirayla şuradaki 8 paket makarna alınabiliyordu.
2002’de 4 liraya şuradaki 30 adet yumurta alınabiliyordu.
-Bakınız burası çok önemli- 2002’de 4 liraya 4 tane dürüm-ayran alınabiliyordu.
Bugün elimdeki şu 4 lirayla, şuradaki bir ciklet dahi alınamıyor!
“BU PARAYLA ÇARŞI PAZARA NASIL ÇIKILIR?”
Hatırlayacaksınız yıllar önce Sayın Cumhurbaşkanımız, henüz İstanbul İl Başkanıyken asgari ücretin yetersizliği için simit-çay hesabı yaptıktan sonra şunları demişti:
Evin kirasını kim ödeyecek?
Elektrik parasını kim ödeyecek?
Su parasını kim ödeyecek?
Çoluk çocuğun okul masrafını kim karşılayacak?
Biz de şimdi buradan soruyoruz:
Bu ücretle evin kirası nasıl ödenir?
Bu ücretle Elektrik parası nasıl ödenir?
Bu ücretle çoluk çocuğun okul masrafı nasıl ödenir?
Çarşıya, pazara nasıl çıkılır?
Güzel ülkemizde asgari ücretle veya biraz üstüne çalışan yaklaşık 8,5 milyon emekçimiz ve ailesinin kabul etmeyeceği, edemeyeceği bu rakamı biz de kabul etmiyoruz.
“BU RAKAM EMEĞE, EMEKÇİYE, ALIN TERİNE ZULÜMDÜR”
Çünkü bu rakam zulümdür. Emeğe zulümdür. Emekçiye zulümdür. Alın terine zulümdür.
Kiraların yüzde 60, pazar fiyatlarının yüzde 100 arttığı bir ortamda çalışana yüzde 30 zam bırakın vermeyi teklif dahi edilmemelidir.
Aziz milletimiz adına buradan haykırıyoruz; bu yanlıştan dönün!
Kuru soğana muhtaç ettiğiniz, soğuk evlerinde kombi açamaz duruma düşürdüğünüz, çocuğunun beslenme çantasına ekmekten başka bir şey koyamaya on milyonlarca insanın gözyaşları sizi boğmadan bu yanlıştan dönün.
Talebimiz açıktır. Bizler; Asgari ücret değil, İnsani Ücret talep ediyoruz. Bunun gerçekleşmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da canla, başla aziz milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz.
Son olarak, birazdan hep birlikte PTT’ye gidecek, şu an elimde bulunan ve çiklet dahi alamadığımız bu 4 lirayı Hazine ve Maliye Bakanlığına göndereceğiz. Belki bu 4 lira, bir sonraki çay-simit hesabında kullanılır.”
Kaynak:HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.