Türk Sağlık-Sen’den aile hekimlerine tam destek
Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ndeki değişikliklere tepki göstermek amacıyla daha önce 5-7 Kasım’da üç gün, 2-6 Aralık tarihlerinde beş gün iş bırakma eylemi yapan aile hekimleri, “eziyet yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri yönetmelik değişikliğinde Sağlık Bakanlığı’nın geri adım atmaması üzerine üçüncü kez greve hazırlanıyor.
Aile hekimleri 6-10 Ocak’ta beş gün olmak üzere üçüncü kez iş bırakacak. İkinci ve üçüncü basamak hastanelerdeki hekim ve sağlık çalışanları da dayanışma, meslek onuru ve halk sağlığı için 8 Ocak’ta grevde olacak.
Aile hekimleri ve sağlık çalışanları performans kriterlerine dayalı hazırlanan yönetmeliğe tepkilerini bir kere daha dile getirmek için eyleme hazırlanırken Türk Sağlık-Sen Konya Şubesinden hekimlere destek geldi. Türk Sağlık-Sen Konya Şube Başkanı Metin Töke, sendika olarak aile hekimliği sisteminin faaliyete geçtiği ilk günden itibaren aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının yanlarında olduklarını söyledi.
Sorunları yerinde değerlendirmek üzere ilk olarak 2006 yılında Düzce’de bir anket gerçekleştirdiklerini dile getiren Töke, “Defalarca faks ve dilekçe kampanyaları beraber değişik eylem ve etkinlikleri gerçekleştirdik. Gün geldi cumartesi nöbetleri dayatıldı. Buna karşı en kararlı tavır ve mücadele sendikamız tarafından ortaya konuldu.
Her hafta aldığımız ayrı ayrı eylem kararları ile beraber bir eylem kültürü ortaya koyduk ve cumartesi nöbetlerini sonlandırdık. Gerek sendikal faaliyetler, gerekse diğer konularda verilen disiplin cezalarını mahkemelerde iptal ettirdik” dedi.
Bununla birlikte adli tıp ve benzeri birçok nöbetin iptal edilmesi başta olmak üzere ücretlerde sosyo-ekonomik düzeyin dikkate alınmasını sağladıklarını ve haksız kesilen damga vergisini iptal ettirdiklerini hatırlatan Töke, şunları söyledi:
“Açtığımız dava üzerine aile hekimliğine geri dönüşü engelleyen düzenlemeler kaldırıldı ve ilçe dışındaki aile hekimleri ile sözleşme imzalamanın önündeki engeller kaldırıldı. Yaptığımız başvuru üzerine maaş bordrolarının internetten yayınlanması sağlandı ve Aile Sağlığı Merkezlerinde indirimli kamu tarifesi (elektrik, su) hayata geçti.
Bunun yanı sıra birçok meseleyi Sağlık Bakanlığı ve Halk Sağlığı Kurumu ile çözüme ulaştırdık. Yaptıklarımız, çalışanların hak ve hukuku için gösterdiğimiz tavrımız ve duruşumuz net olup buna tüm aile hekimliği çalışanları şahittir.
Çözüm odaklı ilerlemeyi, çalışanların beklentilerine göre hareket etmeyi ve mücadelemizde kazandırmayı temel ilke olarak görüyoruz. Bu anlamda da son yönetmelik değişikliği ile ilgili tasarı gündeme geldiğinde itirazlarımızı ifade etmiştik.
Sahanın beklentilerinden uzak yeni mağduriyetlere yol açacak düzenleme ile ilgili yanlışlara dikkat çekmiştik. Gerek AHEF’le yürüttüğümüz süreç, gerekse yönetmelik düzenlemesine karşı her platformda çalışanlara verdiğimiz destekle sahanın beklentilerini dile getirmiştik.
Sağlık Bakanına ve Bakanlık yetkililerine bu yönetmelikle ilgili sıkıntıları aktarmış ve sosyal tarafların sürece dahil edilmesi gerektiğini vurgulamıştık. Fakat yönetmelik değişikliğiyle çalışanları mağdur edecek düzenlemeler hayata geçti.
Sendika ilk iş olarak mücadelemizi hukuki platforma taşıdık. Söz konusu Yönetmelikte yer alan sözleşme yenileme kriterleri düzenlemesi, teşvik ödemeleri ve akıllı ilaç kullanımı ile ilgili katsayı belirlemeleri, entegre sağlık merkezlerindeki nöbetleri içeren değişiklikler ve kayıtlı kişi sayısının düşürülmesi başta olmak üzere mağduriyete neden olan tüm düzenlemelerle ilgilide hukuki sürecimiz devam etmektedir.
Açılan davamızın yanı sıra Sağlık Bakanına sahanın talepleri ve yönetmelikle ilgili sıkıntıları rapor halinde aktarılmış, Sağlık Bakanlığı’na da sahanın talepleri iletilmiştir. Çözüme ulaşana kadar mücadelemiz sürdürülecektir.”
Töke, 15 Aralık itibarıyla aile hekimliğinde başta HYP ve en temel sendikal hakkını kullanarak iş bırakan çalışanların çalışılmış günlerin eksik hesaplanması olmak üzere ücretlerde düşüşler yaşandığını belirterek, “Aile hekimliği çalışanlarının ücretlerindeki bu geriye gidiş kabul edilemezdir. Özellikle yasal bir hak olan sendika faaliyete katılma nedeniyle çalışanların eksik gün hesabıyla cezalandırılması hukuka aykırıdır.
Yüksek yargı kararları başta olmak üzere mahkemeler sendikaların aldığı bu tip kararlarla ilgili hükümleri nettir. Bu faaliyetler nedeniyle keyfi kararlar verilip çalışan mağdur edilemez. Bu nedenle ücreti azalan her bir arkadaşımızın hukuki haklarını tüm platformlarda savunacağız. Davalar açacağız. Aile hekimlerimiz ve aile sağlığı çalışanlarımızın her bir meselesi bizim meselemizdir diyoruz.
Yaptıklarımızın yapacaklarımızın teminatı olduğunu bir kez daha vurguluyor; sorunların çözülmesi, yanlıştan dönülmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi adına mücadelemizin kesintisiz olarak devam edeceğini kararlılıkla ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.