Ulaşımda en güvenilir araç: Uçak

Ulaşımda en güvenilir araç: Uçak
Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi uçuş eğitmeni İsmail Öcal, askeri havacılığın sivil havacılığa kıyasla daha zorlu şartlar taşıdığını ifade ederek, hava araçlarının dünya genelinde en güvenli ulaşım aracı olduğunu vurguladı.

Son yıllarda, sivil ve askeri havacılık alanlarındaki hızlı gelişmeler dikkat çekiyor. Ülkeler, yeni nesil uçaklarla hava üstünlüğü elde etmeye çalışırken, sivil havacılıkta elektrikli ve hibrit uçaklar ön plana çıkıyor.

Bu yenilikler, karbon emisyonlarını azaltmayı ve çevre dostu uçuşlar sağlamayı amaçlıyor. Hava yolu şirketleri, sürdürülebilir havacılık için çevre dostu uçaklara yatırım yaparak önemli adımlar atıyor.

Askeri havacılıkta ise, dron teknolojisi ve insansız hava araçlarının kullanımı, savaş stratejilerinde devrim yaratıyor. Bu gelişmelerle birlikte, hem sivil hem de askeri havacılıkta güvenlik öncelikli bir konu olarak kalıyor.

Hava trafiği kontrolü, uçuş güvenliği protokolleri ve terörle mücadele önlemleri sürekli olarak güncelleniyor, sofistike teknolojiler ve emniyet sistemleriyle uçuş güvenliği artırılıyor.

Her iki havacılık alanında da gerçekleşen kazaların 3 faktör altında incelendiğini belirten uçuş eğitmeni Öcal, “Kazalar ister sivil havacılıkta ister askeri havacılıkta gerçekleşsin bu kazaları 3 faktör altında inceliyoruz. Bunlardan birisi insan faktörü diğeri çevresel faktörler ve diğeri de makine ekipman uyumluluğudur.

Aslında sivil veya askeri havacılıklara bakıldığında çok fazla kaza meydana gelmiyor. Fakat meydana gelen kazalar haber değeri taşıdığı için büyük bir sansasyonelliğe sebebiyet veriyor. Yine de hava araçları dünya üzerine en güvenli ulaşım araçları olması konusunda liderliğini koruyor” ifadeleriyle açıklama yaptı.

ulasimda-en-guvenilir-arac-ucak1.jpg

“Yalnız uçuş makine ekipmanla pilotun baş başa kaldığı bir durum”
Öcal, iki sektöre de bakıldığında makinelerin ve bakımların teknolojik şartlarda ne kadar yerinde de olsa burada değişken faktörler devreye girdiğini ifade ederek, “Bunlardan ilki bahsetmiş olduğum üzere çevresel faktörler. Askeri eğitimlere baktığımızda çevresel faktörlerin daha zorlu ve daha çetin şartlar altında olduğunu gözlemliyoruz. Çünkü muhtemel bir savaş durumları simüle ediliyor.

Sivil havacılık kanadından baktığımız zaman bir adayın pilot olma süresi 18 - 24 ay süresinde değişirken askeri kanatta pilot olma süresi 4 yıla kadar uçuş eğitimlerine tabii tutuluyorlar. Aday pilot eğitim aşamasında her ne kadar yanında bir eğitim pilotuyla da katılsa yine de sonunda yalnız uçuş hakkını kazanmak için yalnız uçuşa çıkmak zorunda kalıyor.

Kazaların daha çok bu yalnız uçuşlarda meydana geldiğini gözlemliyoruz. Çünkü yalnız uçuş makine ekipmanla pilotun baş başa kaldığı bir durum. Burada da başka kaygılar stresler göz önüne alındığı zaman ve askeri uçuşlarda çevresel faktörler acil durumların simülasyonunda sivil havayollarına nazaran daha sert ve çetin olduğu için kazaların daha çok olduğunu gözlemleyebiliyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak:İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.