USPUM Yönetim Kurulu Başkanı Gergerlioğlu, davetli olarak Konya'da

Ulusal Stratejiler ve Politikalar Üretme Merkezi (USPUM) Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Taha Gergerlioğlu, Ahde Vefa Turan Birliği Derneği’nin daveti üzerine geldiği Konya’da, “İnsana Yolculuk ve Kaybettiğimiz Değerler” adlı bir sohbet yaptı.

Konya Merkez Öğretmenevi Konferans Salonunda gerçekleştirilen sohbetin açılış konuşmasında “Burada insanlaşmak, kaybettiğimiz değerlere yeniden ulaşmak için neler yapılabilir/yapabiliriz ile ilgili çözüm yolları bulmaya çalışacağız.

Bir milletin ve devletin en büyük gücü milli birliğidir. Sonra ekonomik gücü ve askeri gücü gelir. Milli birlik ve beraberlik bir milletin en savunma refleksidir” diyen Ahde Vefa Turan Birliği başkanı Harun Meral, moderatör olarak toplantının interaktif (iletişimli) ve karşılıklı diyalog şeklinde yürütüleceğini ifade etti.

Darbeler değerlerimizi kaybettirdi

Uspum başkanı M. Taha Gergerlioğlu, Türkiye’de sistem sorunları, medeniyet sorunları, idare sorunları gibi kalıcı sorunlar olduğunu belirterek USPUM’un, bu sorunlara çözüm bulmak için siyaset üstü fakat siyasetçileri de kucaklayan bir düşünce kuruluşu olduğunu söyledi.

Gergerlioğlu, şu açıklamaları yaptı: “İdari sistemimiz II. Mahmut ve III. Selim’den sonra değişti. Bilhassa II. Mahmut, “Bizim medeniyet değerlerimiz bize yetmiyor. Avrupa çok hızlı kalkınıyor. Biz geri kaldık. Geri kalışımızın sebebi nedir? Avrupa’ya benzememek. Avrupa’ya nasıl benzeyebiliriz? A’dan Z’ye devlet kurumlarında değişimler yaparak benzeyebiliriz, diyor. Bu değişimleri nasıl yapacağız? Bu değişimlere ilk önce asker karşı çıkar, şu Yeniçeri Ocağı’nı bir kaldıralım.

Alaylı yerine genel ve mektepli bir sistem getirelim diyerek başlıyor. Tanzimat hareketleri sizin kendi değerlerinizi teketmeyi gerektiriyor. Yani mefkûrenizi, dayandığınız fikri, kültürünüzü terk etmeniz gerekiyor. Bunu o dönemin halkı değil, idareciler söylüyor. Türkiye’de de her 10 yılda bir darbeler olur. Buna idareyi düzeltme darbeleri denir. Bu, sizin değerlerinizi kaybetmeye bir sebep.”

Değerlerimize nasıl dönebiliriz?

Anadolu’nun biri Haçlı ve diğeri Moğol olmak üzere iki istilaya maruz kaldığını hatırlatan Gergerlioğlu, Moğol istilasının doğudan, Haçlı istilasının ise batıdan geldiğini belirterek “Moğol yaktı, yıktı çekti gitti.

Batı’nın istilası bitmiyor. Hergün bizi kökümüzden alıyor, medeniyetimizden alıyor, değerlerimizden alıyor. Peki, medeniyet değerlerimize nasıl dönebiliriz? Derdimiz bu olmalı. Şu anda aktüalite değil, siyaset değil, günlük problemler değil. Büyük kaybımızı nasıl önleyebiliriz. Sizinle bunları dertleşmek için geldik. Derdimiz insan derdi olsun.” ifadelerini kullandı.

Karşılıklı soru-cevap ve fikir alışverişi şeklinde devam eden sohbette Gergerlioğlu, tümden teke sistemi olduğunu fakat İngilizlerin, tekten tüme doğru çalıştıklarına dikkati çekerek “İngilizler bu örneği Osmanlı’dan almışlardır. Bizim de tekten tüme doğru yani bütünleyici, birleştirici olmak zorunluluğumuz var.” diye konuştu.

“Türkiye’de sistem sorgulanmalı”

USPUM Başkan Yardımcısı Av. Dr. Ahmet Keşli’nin de yer aldığı ve bir buçuk saat süren, 70’e yakın dinleyicinin katıldığı toplantıda kendisine yöneltilen soruları da cevaplandıran Gergerlioğlu, Batı’da siyaset kurumunun çok talep edilen bir kurum olmadığını ifade ederek “Çünkü siyaset kurumu Batı’da rant üretmiyor. Mes’uliyet taşıyor.

Siyasetçinin kendisine değil, dizayn edilen sistemin kendisine bakmamız lâzım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ndeki idarî sistemik yapı nedir? Bunu sorgulamamız gerekiyor.” diye konuştu.

Belediyelerin encümen kararıyla veya şehircilik bakanlığının istediği alanı zenginleştirerek buradan bir rant doğduğunu kaydeden Gergerlioğlu, Türkiye’de siyasetin bir meslek haline getirilmemesi gerektiğini belirterek “Hangi parti olursa olsun burada sistemin kendisini sorgulamak durumundayız. Sistemde yönetim hakim, denetim zayıf.

Öyle kurgulanmış. Denetime müsaade yok! Avrupa’da denetim öndedir yönetim arkadadır.” dedi. Gergerlioğlu, konuşmasına “Halkın içinden küçücük bir azınlık bile olsa adaleti ve hakkı gözeten bir grubun olması lâzım.” diyerek son verdi.