Veterinersiz ‘Sokak Köpekleri Komisyonu’na tepki
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın başıboş sokak köpeklerinin saldırılarının artması üzerine kurduğu komisyonda konunun esas muhatabı olarak görülen veterinerlerin olmaması tepkilere neden oldu
Başıboş sokak köpeklerinin ölüm ve ciddi yaralanmalarla sonuçlanan saldırıları son günlerde arttı. Tarım ve Orman Bakanlığı sorunun çözümü için İçişleri Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlıklarının temsilcilerinin de yer alacağı bir komisyon kurdu. Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, konunun asıl muhatapları ve çözüm yerinin veterinerler olduğunu belirterek, komisyona davet edilmemelerine tepki gösterdi.
Elips Haber'den Halide Tonga'nın haberine göre Arslan, veteriner hekimlerin, asıl çözüm muhatabı olarak komisyonda yer alması gerektiğini ancak, kendilerine davette bulunulmadığını belirterek, sorunun veterinerlerin olmadığı bir oluşum ile çözülemeyeceğini söyledi. 15 yıldır zaten var olan kanunun uygulamasının yapılmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Arslan, “Önemli bir konu var, bu işin profesyonelleri veteriner hekimlerdir. Bu işin meslek örgütü de Veteriner Hekimleri Birliğidir. Uzun zamandır yaptığım uyarılar da bizi yanıltmadı, olumsuz sonuç alacağımızı tahmin ediyorduk. O zaman da meslek örgütlerinin fikirlerini almadan yapmaya çalıştılar. Şu anda da bir komisyon kuruluyor. Ama Türk Veteriner Hekimleri Birliğinin fikri sorulmuyor. Bu sorunun asıl muhatabı biziz. Bizler bu komisyonlara davet edilmedik" dedi.
“KUDUZ VAKALARININ ARTMASINDAN ENDİŞELENİYORUZ”
Sokak hayvanlarının toplanması planlanan yerlerde BU hayvanların yaban hayatla iç içe olacağını, bunun kuduz vakalarına sebep olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Arslan, şöyle devam etti:
“Bugün aslında korktuğumuz konu, kuduz konusu ve bu yaban hayatı kökenlidir. Türkiye'de karşı karşıya kaldığımız kuduz vakalarının büyük çoğunluğu yaban hayatında olan hayvanlar nedeniyledir. Karantinada olan yerlere dikkat edin hepsi köylerdir. Çünkü orada hayvanlar yaban hayatla iç içedir. Bunları düşünmeden, şimdi biz bunları çevirelim, buraya hayvanları koyalım ama bunları buraya koyarken hem refah düzeyini hem kısırlaştırma durumları düşünülmeli. Acaba kısırlaştırıp mı koyacaklar yoksa sadece bu alanlara yerleştirecekler mi? Yarın öbür gün bu kadar büyük alanda kontrol edemediğimiz için bu hayvanların birbirine zarar verdiklerini de göreceksiniz. Aslında bugün kamuoyunun tepki gösterdiği olaylara kıyasla daha olumsuz örneklerle bunun geri döndüğünü görebiliriz. Bu da ülkeyi yönetenlere daha büyük tepkilerle geri dönmesine neden olabilir. O yüzden düşünülmesi lazım.”
HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.