73 yaşında eşinin yarım bıraktığı kursta tel kırma öğrendi
Ev hanımı Arife Sultan Coşkun, halk eğitim merkezinde makine nakışı, dikiş ve kurdele nakışı gibi çeşitli kurslara katıldı. Geçen yıl açılan tel kırma kursunda öğrendiklerini evde yapmaya çalışan Coşkun, işlemenin gözlerini zorladığını fark ederek kursu bıraktı.
İşçi emeklisi eşi Mustafa Coşkun ise onun yarıda bıraktığı tel kırma işlemelerini devraldı ve eşinden öğrendiklerini kendisine öğretmesini rica etti. Ertesi gün, eşinin kurstaki öğretmenine götürdüğü işlemeler oldukça beğenilen Coşkun, bir yıl içinde besmele yazılı tablolar, masa örtüleri, çantalar ve kolyeler gibi birçok ürün işleyerek yeni bir beceri kazandı.
Arife Sultan Coşkun, AA muhabirine, tel kırma işlemeyi denediğini fakat zorluk yaşadığı için devam edemediğini ifade etti.
Eşi Mustafa Coşkun'a "Biz bu malzemeleri aldık ama ben tel kırmayı beceremeyeceğim" dediğini aktaran Coşkun, "Eşim sağ olsun elimden aldı, sanki hoca eşime göstermiş gibi işlemeye başladı. Eşimin yaptıklarını kendim yapmışım gibi hocaya gösterdim. 'Eşim yaptı, ben yapamadım.' dedim. O günden sonra hoca başlıyor, Mustafa işliyor, takıldığımız yerde ben de götürüp gösteriyorum." şeklinde konuştu.
"Hoca model gönderdi"
Mustafa Ruhi Coşkun da 45 yaşında emekli olduktan sonra bağ, bahçe işleriyle uğraştığından, torunlara baktıklarından bahsetti.
Eşinin işlerine yardımcı olduğunu ifade eden Coşkun, "Biz birlikte çalışırız, birbirimizden fikir alırız. Dikiş dikerken beni overlok makinesine oturtuyor, kendisi düz makine işlerini yapıyor. Overlok işlerini hep ben yapıyorum. Ben biraz daha dikkatli ve özenli yapmaya çalışıyorum. Yaptığım işlerden kendim de memnunum, hanım da memnun." şeklinde konuştu.
Coşkun, eşinin tel kırma işleme kursundan getirdiği numuneye 3-5 model işlediğini dile getirerek, "Eşimden göstermesini istedim. Aldım bir tane yaptım, bu iş basitmiş, kafama yerleşti, düzgün bir şekilde yapmaya başladım. Hoca, yaptıklarımı çok beğenmiş, 'Eşiniz devam edebilir' deyip bana model gönderdi.
Çantayı bitirdim, eşime 'Kursiyerlerin içinde en düzgün yapan Mustafa Bey' demiş. Geçen yıl İstanbul'a kızımın yanına gittik, evde canım sıkılmasın diye malzeme götürdük, orada da yaptım. Boş zamanımı bu şekilde değerlendirdim." dedi.
Besmele işlediği tabloyu 3 ayda bitirdiğini ve sergilediğini belirten Coşkun, sergiyi ziyaret edenlerin işlerini beğendiğini kendisinin yaptığını öğrenince de şaşırdıklarını söyledi.
Coşkun internette örnekler araştırdığını ifade ederek, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Tel kırma yapmak beni dinlendiriyor. 'Müzik ruhun gıdasıdır' derler ya ben de tel kırma yaparken vaktin nasıl geçtiğini hiç bilemiyorum. Eğilerek yapıldığı için ara ara kalkıp kendimi dinlendiriyorum. Gözlüksüz yapamıyorum, mecburen yakın gözlüğümü takıyorum.
Hiç yılmadım, 'Bu bana zor geliyor' demedim. Ben ince işlerden çok hoşlanan bir kişiyim. Kaba işi zaten yapamam. Sergide duyanlar 'Burada bir amca besmele işlemiş, tel kırma yapmış' diye geliyor. Beni de görünce teşekkür ediyorlar, bu yaşta bu işi yapabilmem onlar için mucize gibi bir şey."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.