Aşı karşıtlığı halk sağlığını tehdit ediyor

Aşı karşıtı hareketlerin bağışıklama programlarının etkinliğini olumsuz etkilediğini belirten Tekkeşin, aşılama oranlarının düşmesinin salgınları kontrol altına almayı zorlaştırdığını ifade etti. Aşı yaptırmanın bireyleri ve toplumları hastalıklardan koruyarak daha sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağladığını belirtti.

Aşı karşıtı bilgiler sosyal medyada yayılıyor

Dünya genelinde aşıların güvenilirliğini sorgulayan bazı grupların olduğu ve yanlış bilgilerin sosyal medya aracılığıyla hızla yayıldığına değinen Prof. Dr. Tekkeşin, doğru ve bilimsel verilere ulaşmak için Sağlık Bakanlığı Aşı Portalı veya Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi güvenilir kaynakların takip edilmesi gerektiğini söyledi.

Aşılar güvenlidir ve otizme neden olmaz

Aşıların bağışıklık sistemini zayıflatmadığını ve içerdiği bileşenlerin güvenli olduğunu dile getiren Tekkeşin, bilimsel araştırmaların aşılar ile otizm arasında herhangi bir bağlantı göstermediğini vurguladı.

Aşı karşıtlığı küresel bir tehdit

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO), aşı karşıtlığını küresel sağlık için büyük tehditlerden biri olarak tanımladığına dikkat çeken Tekkeşin, kızamık, kabakulak ve kızamıkçık gibi hastalıkların aşıyla önlenebildiğini ancak aşılama oranlarının düşmesiyle yeniden yayılma riski taşıdığını söyledi.

Aşı karşıtı hareketler nasıl güçleniyor?

Aşı karşıtlığının dünya çapında yükselişte olduğunu belirten Tekkeşin, pandeminin ardından aşıların güvenliği hakkında yanlış bilgilerin daha fazla yayıldığını ifade etti. Aşılar hakkında güvenilir bilgilerin ebeveynlere sunulmasının büyük önem taşıdığını belirtti.

Çocukluk çağı aşılama oranları düşüyor

ABD’de aşı yaptırılmayan anaokulu öğrencilerinin oranının 2022-2023 eğitim yılında yüzde 3’e ulaşarak yeni bir zirveye çıktığını belirten Tekkeşin, bu durumun halk sağlığı uzmanlarını endişelendirdiğini söyledi. Aşıların güvenliğine olan inancın azaldığını gösteren araştırmalara dikkat çekti.

Aşı karşıtlığının nedenleri

Aşı karşıtlığının birçok faktöre bağlı olarak geliştiğini belirten Tekkeşin, sağlık ve sosyoekonomik eşitsizlikler, yanlış bilgi ve komplo teorilerinin yayılması, düşük eğitim seviyeleri ve güvenilir bilgilere erişim eksikliği gibi etkenlerin bu durumu tetiklediğini söyledi.

Aşı karşıtlığı bağışıklama programlarını olumsuz etkiliyor

Aşı karşıtlığının aşılama oranlarını düşürerek salgınların önlenmesini zorlaştırdığını ifade eden Tekkeşin, geçmişte Nijerya’da aşı karşıtı söylemler nedeniyle çocuk felci vakalarının beş kat arttığını hatırlattı. Aşı karşıtı hareketlerin bireyleri, toplumları ve özellikle çocukları büyük bir risk altına soktuğunu vurguladı.