Arabistan'da Puta tapmayan Hanif'lerde vardı,

Hanif'i Kur'an, İbrahim hakkında kullanmaktaydı.

''İbrahim ne Yahudi idi, ne de Hıristiyan'dı,

O, Hanif'ti (tek Allah'a inanan) Müslümandı.''

Hanif, dalaletten istikamet yola meyledendir,

Batıldan Hakka, doğruya dönen kimselere denir.

Hazret-i İbrahim Hakka meylettiği için O'na,

Hanif denilmiş, meyletmediği için batıl yola.

O. atalarının tuttuğu batıl yoldan dönmüştür,

Batıl dine inanmamış, doğru yola bürünmüştür.

Tebliğ ettiği dinin esasları doğru ve haktı,

İslâm dini idi, yani tek Allah'a inanmaktı.

Zaman geçtikçe, getirdiği Hazret-i İbrahim'in,

Esasları bozulmaya başlanmış, bu tevhid dinin.

Putperestlik işe karışmış, başarılı olmamış,

Araplarda tevhid dinin, hareketleri başlamış.

Aklı başında olup, zekası işleyen insanlar,

Dilsiz,sağır putlara tapmaktan nefret ediyorlar.

Hazret-i Peygamber'in bi'setinden az önce çıkmış,

Hanifler türemiş ve böyle bir hareket başlamış.

Koca bir putun şerefine kurulan panayırda,

Varaka dahil, bazı şahıslar karşı çıkmış orda.

Cansız,dilsiz ve sağır,hiçbir menfaat getirmeyen,

Putlara eğilmemiş, hiçbir zararı defetmeyen.

Onların önünde eğilmeyi zillet addetmişler,

Bu kişiler putlara secde etmeyi reddetmişler.

Bunlardan Varaka bin Nevfel,Hazret-i Muhammad'in,

Amcasının oğluydu eşi annemiz Hatice'nin.

Rivayetlerinden şunu anlıyoruz ki tarihin,

İnanıyordu bir çok halkı,Mekke ve Medine'nin.

Hanif dinini tazeleyip getirecek kişinin,

Çıkmasının yaklaştığına inanırlar bu dinin.

Tüm Arabistan'a çöken ve bütün dünyayı saran,

Batıl inancın, dalalet bulutlarını dağıtan,

Hakikat nurun parıldamasını bekliyorlardı,

Ahir zaman Peygamber'inin gelmesi çok yakındı.