Varaka ne söylemişti, sen Peygamber olacaksın,
Çok çileler çekecek, öz yurdundan kovulacaksın.
Yalancı diyecek, eziyet edecekler demişti,
Öyle olmuştu, ömrünün çoğu çileli geçmişti.
Bütün çilelere rağmen davasıda sadık kalmış,
Verilen görevini ifa etmiş, islâmı yaymış.
O, neler gördü, neler çekti taşlanıncaya kadar,
Öz yurdunu çok gördüler, vatanından çıkardılar.
Bütün çekmiş olduğu çileler asla yıldırmadı
Şimdi son günleri geldi, çileler geride kaldı.
Rabiülevvel'in Sekiz Haziran Pazartesi'ydi,
Medine semaları saf, berrak ve çok sıcak idi.
Rasülullah,hastalığın hafifliğini hissetmiş,
Sabah namazını, Ebu Bekr'e uyup ifa etmiş.
Müslümanlar hastalığın geçmesine sevinmişler,
Ebu Bekr evine gitmek için, izin istemişler.
Fakat bu, ölümün önünden gelen bir hafiflikti,
Odasına dönünce, dermansızlığını hissetti.
Başı, eşi Aişe'nin kucağında dayalıy dı,
Soluk gidiyor, ağır ağır nefes alıyorlar dı.
Bu son anında bile, irşadını ihmal etmiyor,
''Namaz hususunda aman çok dikkatli olun'' diyor.
Yanında bir tas soğuk su vardı, elini batırdı,
Serinlemek için, ıslak elini yüzüne çaldı.
Haziran'ın sıcak gününden biriydi, çok sıcaktı,
Semâ saf, hilkat günkü gibi elini kaldırmıştı.
Parmağıyla semâya işaret edip, eli düştü,
Ne bir ses, ne nefes, derin bir sükuta bürünmüştü.
Yanındakiler mebhud, gözler göğe dikildi kaldı,
Ebedi âleme ruhu uçtu ,dünyadan ayrıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.