Padişah vezirleri ve adamlarıyla beraber gezmeye çıkmış.

Birkaç saat gittikten sonra nar bahçesinin kıyısında dinlenme molası vermiş. Olgunlaşmış tam kıvamını bulmuş olan narlar insanın iştahını kabartıyormuş.

Padişah, bahçede çalışan yaşlı adama sorar.

-"Bu güzel nar bahçesi kimin?"

Bu nar bahçesi benimdir efendim. Babamdan miras kaldı.

-"Oğlun uşağın var mı?"

Allah bize oğul uşak vermedi efendim. Bir karım ve ben iki kişilik bir aileyiz.

Bu sırada ihtiyar adamın eşi en yakındaki ağaçtan iki nar koparıp sıkarak tasa koyup padişaha ikram eder.

Padişah içer çok beğenir. Bütün vücuduna bir ferahlık, zindelik yayılır.

Yaşlı çiftçi, eşi padişahın yanındaki herkese sırayla nar suyu ikram eder. Padişah ve adamları bedenlerinin kazandığı bu zindelikle veda edip yola devam ederler.

Yolda şeytan padişahın kafasını karıştırmaya başlar. Madem birer ayakları çukurda, mirasçıları yok. Ne yapacaklar böyle güzel nar bahçesini. Birkaç kuruş verip bu bahçeyi ellerinden alalım diye düşünür.

Padişah ve adamları akşamüzeri geri dönerlerken, aynı bahçenin yanında yine konaklarlar.

Padişah bir tas daha nar suyu ister. Yaşlı adam, sabahki kadar candan, gönülden olmasa da bir tas nar suyu verir.

Padişah nar suyunun tadını beğenmez. Bu nar suyu sabahkine hiç benzemiyor. Bunun tadı hiç hoş değil.

Padişahın olumsuz düşüncesini yaşlı adam hisseder.

Yaşlı adam Aynı nardan padişahım. Aslında tadında bir değişiklik yok. Asıl değişen sizin kalbiniz... (İrfan HATTATOĞLU)...

"Kişi kalbinde düşündüğü gibidir. " (Haz. Davut)... "

Her insanın düşündüğünü söylemeye, her dinleyenin de onu yere sermeye hakkı vardır. (Samuel Johnson)...

Sözel saldırı ya da eleştiri yapıldığında korkmamalı. Bizim yaptıklarımız konuşsun. Bizler, başkalarının bizim hakkımızda oluşturdukları izlenimleri kontrol edemeyiz.

Böyle bir kontrol çabası içine girmemiz bizim karakterimizin değerini düşürür. Yürekler kırılmasın. Emek ve ikramın karşılığında, kötü niyet acımasızlık hoş değil. "Ömür kısa kötüden kurtulmak için kötü olma. Kötüden kurtulmak için iyi ol. " (Çin Atasözü)...

Gürültü patırtının içinde rahat olup, sessizliğin içinde huzur bulduğumuzu unutmamalı. Bize kötülük yapıldığında en iyi karşılık unutmak olsun.

Bağışlayıp unutmalı. Kimseye teslim olmamalı. İçten, telâşsız, kısa, net, açık konuşmalı. Sabırlı, sevgi dolu, bağışlayıcı olmalı.

Bu dünyada bırakılacak en büyük miras dürüstlüktür. Kaybetmeyi, ahlâksız bir kazanca tercih etmeli. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı ömür boyu sürer. İşimizi severek yapmalıyız.

Başarılar bedenimizi, yüreğimizi güçlendirir. Çevremize önerilerde bulunabiliriz. Ama emir vermemeliyiz. İnsanları sürekli yargılarsak sevmeye zamanımız kalmaz.

Hiçbirşey için benimdir dememeli. Görüşmek istemiyorsak, adını anmamalı. İstiyorsak zamana bırakmalı. Sevgi, saygı, her zaman devam etmeli...

SAYGILARIMLA