Mebruke BİCAN
SONBAHARIN AYAK İZLERİ
Sonbahar dinginliği yakalamak için ideal bir mevsim. Sonbaharın enerjisi ile nadasta bekleyen harekete geçemediğimiz tüm konuların hızlanarak düzene konulacağı günleri iyi değerlendirmeliyiz.
İş üretme zamanı. Sonbahar temizliği sadeleşmek, ihtiyacımız olmayan bize ağırlık yapan fazlalıkları elden çıkarmak anlamında yenilik getirir.
Evimizin düzeni yaratıcılığımıza bağlı. Yaşam alanımızın pozitif enerjisinin yüksek olması bizleri rahatlatır. Bu ışıltılı dünyanın yıpratıcı yönleri de var. Yeni başlangıçlar adına risk alırken temkinli olmaya özen göstermeli.
İNSANIN olduğu her yerde, yoğun bir enerji akışı var. Duygularımızı etkiler, ruh halimiz yüzümüze yansır. Hiçbir zaman düz çizgide gidilmiyor. En yukarıyı da görüyoruz, dibe vurduğumuz zamanları da.
İNSANIZ, ağlarız, kahkaha atarız. Yeri gelir kabullenemediğimiz için isyan ederiz. Yeri gelir, hazmettiğimiz için dua ederiz.
SONBAHARDA okulların açılması ile birlikte tüm iletişim hayatımız yeni bir döneme giriyor. Var olabilmek için, yeni iletişim kanallarına ayak uydurmalıyız.
DEĞİŞMELİ, eğitim seferberliğine başlamalı. Yaşam enerjimizi bulmamızda destekleyici olacak enerjiyi olumlu kullanmalı.
DENGEMİZİ bulmalı. Hedef ve ilişkileri yoluna koymalı. Güven vermeyen konulardan uzak durmalı. Köprüyü doğru kurabilirsek açılacak yepyeni kapılar bizleri bekler.
ÇALIŞMAK ve üretmek insanı diri tutuyor. Başarı insanı güzelleştiriyor. Güzel olan herşey zordur. Hedefe gidilen yolda çekilen çile kutsaldır. Çözülmeyecek sorun yoktur. İdealler için mücadele verme zamanı.
YAŞLANMAK bir ceza gibi algılanıyor. Vay be!. . ne çökmüş!. . yorumlarını duyunca, kimse yaşlanmayacağını sanıyor. Yaşı ilerlese de, dinç hissedenler yaşam enerjisini yitirmiyor. Kendini daha iyi hissediyor. Gülüyor. Zihnini stresle doldurmuyor.
Hissetmek, sözden daha hızlıdır. Merhamet, vicdan ve vefa duygularına sahip olmak, en büyük zenginliktir. Deneyimler, ilişkiler, başarılar, olumlu ve olumsuz sonuçlarla sürdürülen yaşam, varlığımızın sürecidir.
Duygusal verimimizi doğru kişilerle birlikte çalışınca alırız. Güçlerini birleştirenler kazanır. Her birimiz kendi hayatlarımızın kahramanlarıyız. Kendimize vakit ayırmalıyız. Saygılı duruşlarıyla, davranışlarındaki incelik, konuşmalarındaki sıcaklık, ilişkilerindeki içtenlikle bizleri rahat ettirenler bizleri umutlandırır.
HAYATA dokunma duygusu büyük bir mutluluktur. Mutluluk, sevgiyle, empatiyle ve birbirimizin fikirlerine saygı duyarak gelişir. Hergün tadımızı kaçıracak birşey yaşasak ta, umut hep vardır.
VİCDANİ değerler, hayattan öğrendiklerimizle harmanlanır. Affetmeyi gerektiren her yara, içinde önemli bir dersi barındırır.
HAYATTA hiçbirşey imkansız değil. Yaşam kalıplarımız tüm mucizelere açıktır. Yeterki, karşımıza çıkan engeller, tehlikeler ve kötülüklerden yılmayıp, o mucizeleri hakedecek başarı azmini gösterelim. Kazanmaya yönelik umudumuzu asla kaybetmeyelim.
RUHUMUZA iyi gelen işimize sevgiyle bağlanmalı. Dinleme ve gözlemi iyi yapmalı. Emeğimizin geçmediği karşılığı almamalı. Yetenek ve çok çalışma değerini buluyor. Dağılmamalı hedeflerimizden çözülmemeli. Geçmişe yapışmadan yeniliklere değişimlere uyum sağlamalı. Her hikâyenin bir başlangıcı vardır. Öğrenmeyi sevmeli...
(YATMA o zaman, KALDIR başını, BİR böcek gibi ezilip, BİR dal gibi kırılıp, BİR sürü gibi güdülüp, BİR toz gibi üfürülüp, BİR ot gibi sökülüp, BİR kuş gibi vurulacağına, YATMA o zaman... Merhum Bekir Coşkun -Gazeteci)...
İnsanın görebileceği, en nefes kesici ve en romantik manzaralardan birisi gün ışığının son nefesini vermeye başladığı gün batımı anıdır. Göz kamaştıran gün batımında güneş, yavaş yavaş ufuk çizgisine gömülerek yerini karanlığa bırakmaya hazırlandığı anlarda oluşan o muhteşem renk cümbüşü harikadır.
SAYGILARIMLA…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.