Mehdi DEMİR
Toplu konut sorunu...
Sarayönü merkezde son 10 yılda yapılan 1374 konutla hemşehrilerimiz apartman hayatına adım attı.
1374 konutta ortalama her hanede 4 kişinin yaşadığını varsayarsak, Sarayönü merkez nüfusunun da 9 bin civarında olduğunu göz önüne alırsak hemşehrilerimizin yarısının artık apartman hayatına geçtiğini söyleyebiliriz.
Hatırlatmak gerekirse önce Ali Özmen’in belediye başkanlığı döneminde Saraç mahallesine yapılan 208 toplu konutla ilçemiz apartman hayatıyla, yöneticilerle, kapıcılarla, aidatlarla tanışmış oldu.
Elbette ki daha öncelerden yapılan kooperatif evleri ve birkaç apartmanı unutmuş gözden kaçırıyor değiliz.
Ancak gerçek anlamda toplu konut, apartman hayatı ve bir arada yaşama kültürü yapılan TOKİ toplu konutları ile başladı.
Bu hayatın daha rahat olduğunu düşünen hemşehrilerimizin yoğun talebi üzerine 283 dairelik 2 etap ve 883 dairelik 3 etap konutları da kısa bir sürede tamamlanarak hak sahiplerine teslim edildi.
***
Özellikle 3 etap TOKİ konutlarına yapılan yoğun talebin bir nedeni de hiç kuşkusuz uzun vadeli borçlanma ile ev sahibi olunması ve kira öder gibi taksitle ev sahibi olunulacağının düşünülmesiydi.
Tabi her zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor.
3 etap TOKİ konutlarının yapımına başlanmasıyla birlikte bu işin bu kadar sade bir hesap olmadığı da ortaya çıktı. Hele hele geçtiğimiz aylarda teslim edilen konutlardaki eksiklikler, aksaklıklar, yönetim boşluğu, dairelerin tam dolmaması, düzensiz aidatlar, ucuz işçilik, apartman sisteminin tam yerleşmemesi vs. birçok sorun ortaya koydu ki toplu konutları tercih eden birçok vatandaşımızı zor durumda bıraktı.
Bu arada TOKİ toplu konutlarının ilçemiz ekonomisini olumsuz etkilediği konusunda da çarşı esnafında yaygın bir görüş de oluştu.
Zaten doğru düzgün bir ekonomisi olmayan ilçemizde 1300 ailenin TOKİ konutları yüzünden uzun vadeli borçlanması hiç kuşkusuz bu vatandaşların harcamalarını kısıtlayacak ve bunun piyasada olumsuz bir karşılığı da mutlaka olmuştur daha da olacaktır.
***
Şimdi ortaya çıkan duruma bakılırsa TOKİ konutları nedeniyle ne çarşı esnafı memnun ne de daireleri eksikleriyle birlikte teslim alan apartman sakinleri.
Bu konutların yapımı nasıl olmalıydı, bu kadar çok daire ihtiyaç mıydı, kaç dairelik yapılmalıydı, tek bölge yerine ilçenin birkaç bölgesine dağıtılabilir miydi vs. birçok soru şimdi soruluyor.
Ne varki artık bu işin geri dönüşü yok. Bu soruların da bir anlamı.
Kaldı ki Belediye başkanı Nafiz Solak önderliğinde yapılan 2 nci ve 3 üncü TOKİ konutlarına vatandaşlarımız bu denli yoğun ilgi göstermese bu yola da çıkılmazdı öyle değil mi.
Özellikle 3 Etap konutları için biraz alelacele hareket edildiğini ben de düşünüyorum.
Ancak şu ayrıntıyı da gözden kaçırmamak gerekir ki, yapılan bu toplu konutlar ilçemizin dışarıya göç vermesini engellemiştir.
Gazetemizin yayın hayatına başladığı 2008 yılında Sarayönü merkez nüfus tabelası 12 bini gösterirken geçen zaman içerisinde merkez nüfus 8 bine kadar düşmüştü.
İstatistikleri bakıldığında TOKİ konutları ile birlikte nüfus kaybının durduğunu ve tekrar yükselişe geçtiği ortada.
****
Sonuç olarak bu konutların yapılması borçlanma nedeniyle piyasalara olumsuz etki etse de nüfus kaybını önlemesiyle de ileriki yıllarda bu olumsuzluğu tam tersine çevirecektir.
Yeni bir düzene alışmak zorunda olan site sakinleri de her ne kadar bugün için sıkıntı çekiyor olsalar da sistemin tam oturmasıyla birlikte onlar da apartman hayatına alışacaklardır.
Ne var ki bu konutları “kiraya verip, beleşe getirmek isteyenler” işte onlar için gelecekte sıkıntı yaşanması ve evlerin satışa konması da hiç kuşkusuz sürpriz olmayacaktır.
Son söz de belediye başkanımız Nafiz Solak’a.
Vatandaşlar bu kadar çok yakınırken, ortada bariz aksaklıklar varken konut sahipleriyle bizzat bir araya gelmesi ve çözüm bulmaya çalışması tepkileri nispeten azaltacaktır.
Benden söylemesi...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.