Mehdi DEMİR
Filler tepişir...
Rusya’nın Ukrayna açtığı savaşın ikinci ayı.
Bütün dünya bu zulmü çaresizlik içerisinde izliyor.
SSCB’nin dağılmasından sonra “Soğuk Savaş bitti, artık tek kutuplu bir dünya var” değerlendirmesi unutuldu.
Çin büyüdü, Rusya Federasyonu geri geldi, Avrupa Birliği, ABD… Büyük güçler…
Dünyanın geri kalanını kendilerine köle yapma yarışı içinde tepişiyorlar ve çimenler ezilmeye devam ediyor.
ABD, SSCB sonrası bağımsız devletlerin tümünü NATO’ya dahil etmek ister, Rusya hariç elbette. Özellikle Gürcistan ve Ukrayna üzerinden bir senaryo yürüttüğü çok açık.
Rusya ise sınırlarının dibinde NATO ülkesi olmasını istemez. İki taraf da istediğini elde edebilmek için masadadır, Ukrayna onların satranç oyununda piyondur.
NATO-ABD’nin Ukrayna’nın “arkasında görünüp” gerilimi tırmandırıp, saldırıyı kışkırtırken, birçok hesapları vardır elbette…
Dünyada savaşlar nedeniyle akan kanın sorumluları, silah ticareti ekonomilerinin ilk sıralarında yer alan, dünyanın sisteminin bekçileri devletlerdir. Savaşların bitmesini istemezler.
Dünyada yaşanan olumsuzlukların; savaşların, göç ve mülteciler sorununun, iklim krizinin, salgın hastalıkların, atom bombalarının, hormonlu gıdaların, zehir saçan tarım kimyasallarının, açlığın, susuzluğun, türlerin yaşamının sona ermesinin nedeni, bu devletler ve inşa ettikleri sosyoekonomik sistemdir.
***
Sonuç Ukrayna halkları için, çocuklar, kadınlar, yaşlılar için zulümdür.
Hepimiz endişe içerisinde bekliyoruz.
Savaşını insani boyutu, ölen masun insanlar.
Evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalan çocuk-kadın milyonu aşan insan.
Halk olarak tavrımız nettir; Savaşa hayır!
Zulme uğrayanların her zaman yanındayız.
Rusya’nın zulmüne tepki gösteriyoruz, Ukrayna halkının iradesine saygılıyız.
***
Devlet olarak ise tarafsız bir görüntü çizmeye, arabulucu gözükmeye çalışıyoruz.
Çünkü ekonomik olarak bağlı olduğumuz her iki taraftan da yana olamıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değimiyle, ne Ukrayna’dan ne de Rusya’dan vazgeçemiyoruz. Çünkü her iki tarafla şu anda gerçekten ileri derecede birlikteliklerimiz var.
Hem ihracat hem de ithalat yaptığımız iki önemli ülke.
Suriye savaşı sırasında düşürülen Rus uçağı sonrası uygulanan ambargoyu hatırlıyoruz. İlişkilerin düzelmesi için gösterilen çabaları da.
Şimdi aynı sıkıntıları yaşamak istemiyoruz.
Peki Rusya’nın işgaline maruz kalan mazlum Ukrayna halkı ne olacak.
Her daim mazlumun yayındayız söylemleri nasıl oluyor da unutuluyor şimdi.
Bütün bu hesaplar yapılırken elbette ki devlet büyüklerimiz en doğrusunu yapmaya çalışıyordur.
Şunu unutmayalım ki bu savaşın bir galibi olmayacak. Ancak sonunda kaybedenler olacak...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.