HER GÜN BAYRAM OLMALI

Recep, Şaban, Ramazan derken bir bayrama daha ulaştık elhamdülillah. Yaşı ilerlemiş büyükler hep eski bayramları özlerler anarlar, şu lafı hep duyarız “Nerede o eski Bayramlar?” Sormazlar ki bayramlar mı eski biz mi eskiyoruz! Çünkü her yıl on gün önce gelen Ramazan’ın sonu bayramdır. Her bayramın da ayrı bir güzelliği vardır. Bayramı bayram yapan yine biz değil miyiz?

Aslında düşünen ve inanan her insan için her gün bayram. Sizi bilmem ama benim gibi yaşı altmışı geçmiş olanlar için bayram her anın kıymetini bilmektir. Nasıl mı? BENİM İÇİN BAYRAM:

Güne sağlıkla, huzurla uyanıp, suyumu içip, kendi ayaklarımın üzerinde lavaboya gidip, yemeğimi kendi başıma yiyebildiğim, kimseye muhtaç olmadan yaşayabildiğim gündür.

Sıcacık bir yuvada ailemle, eşimle, çocuğumla, torunumla kısacası sevdiklerimizle bolca vakit geçirebildiğim, yanımda olmadıkları zamanlarda kendilerinden güzel haberler aldığım, sağlık haberlerinin iyi olduğunu öğrendiğim gündür.

Yolda yürürken sokakların kokmadığı, çöp kutularının etrafının temiz ve düzenli olduğu, atıkların geri kazanım kutularında toplandığı gündür.

Belediyemizin ücretsiz olarak şehrin her yerine inşa ettiği parkların bahçelerin, hatta tuvaletlerin vatandaşlar tarafından temiz tutulduğunu gördüğüm gündür.

Sulak alanların ve yaban hayatının korunduğu, suyun doğru kullanıldığı, suların boşa akıtılmadığı, doğal kaynakları tüketirken gelecek nesillerinde hakkı olduğu bilincinin oluştuğu gündür.

Hepimizin ortak geleceği olan çevremizin ve yeşil alanların korunduğu, her türlü çevre kirliliğine karşı birlikte mücadele verildiği, yeni bir sürdürülebilir çevre ahlakının yaygınlaştığını gördüğüm gündür.

İnsanların alışveriş merkezlerinde, marketlerde, mağazalarda tüketim alışkanlıklarını israf çılgınlığına döndürmediği gündür.

Kadınların, çocukların, sağlık çalışanlarının ve güvenlik görevlilerinin hatta sessiz mahlûkların (hayvanların) şiddete maruz kalmadığı gündür. Sıcak yaz günlerinde sokak hayvanları için bir kap su bir tas yemek bırakıldığını gördüğüm gündür.

İş kur önünde, banka ve sokak başlarında evlerine ekmek götürebilmek için iş ve aş peşinde koşan insanların olmadığı, işsizliğin ve sosyal destek kuyruklarının bittiği, ekonomik sıkıntıların sona erdiği, yarın ne olacağım kaygısı olmadan rahatça yaşayabildiği, kısacası tüm vatandaşların yatağına tok yattığı gündür.

Ramazan ayı içinde hatta yıl boyunca yapılan hayır ve hasenatları reklam edilmediği, gösterişsiz, riyasız sadece Allah rızası için hayır işleyebildiğimiz gündür.

Arabayla yahut toplu taşıma araçlarıyla trafiğe çıktımda, herkesin birbirine saygı duyduğu bir yolculuktan sonra, kazasız belasız sağ salim evime ulaşabildiğim gündür.

Akşam evde televizyonu açtığımda; acı, keder ve üzüntü veren haberlerin olmadığı, bir tek dahi şehit haberi duymadığım gündür. O gün ülkemin herhangi bir yerinde çevre katliamı haberlerinin olmadığı, bir tek ağacın kesilmediği, güvenlik güçleriyle vatandaşın karşı karşıya gelmediği, verimli tarım arazilerinin imara açılmadığı, rant uğruna yeşilin yok edilmediği, orman yangınlarının olmadığı bir gündür.

Siyasilerin birbirine saygılı davrandığı, hakaret etmediği, iyiye iyi, doğruya doğru, yanlışa da yanlış diyebildiği, yönetenlerin vatandaşın derdiyle dertlendikleri, toplumun menfaatine çözüm ürettikleri gündür.

Sağlıkla ve selametle günü tamamlayıp, o günümü Allah’ın rızasına layık amelleri işleyebilmenin huzuruyla yastığa başımı koyduğumda bu hayatı biz bahşeden Cenab-ı hakka şükredebildiğim gündür.

Ve gerçek bayramım, Müslüman olarak yaşayıp Müslüman olarak huzuru ilahiye, kelimeyi şahadetle, onun rızasına layık olarak varabildiğim, gerçekten vuslata erdiğim gündür.

Bu vesileyle Ramazan bayramınızı tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
    Namık CEYHAN Arşivi