Zeliha BÜYÜKCENGİZ
SARAYÖNÜ AĞIZLARI, SÖZLÜĞÜ - 16
Anadolu ve Rumeli ağızları üzerine araştırmalar 19. yüzyılın ikinci yarısında yabancı Türkologlar tarafından başlatılmıştır. 1940’lı yıllardan sonra Ahmet Caferoğlu’nun önderliğinde başlayan yerli araştırmacılar dönemiyle birlikte Türkiye’de de ağız çalışmaları büyük bir hız kazanmıştır. Makalede metinlerden hareketle Sarayönü Türkmen ağızlarının standart Türkiye Türkçesinden ayrılan fonetik ve morfolojik özellikleri tespit edilerek her iki ağız arasındaki belirgin farklılıklar ortaya konulmaya çalışılmıştır.
[1]*Asfinik : Maden kömürü katranının kuru kuruya damıtılmasından elde edilen, özel kokulu, beyaz, 1,158 yoğunluğunda, 80 °C'de eriyen, 218 °C'de kaynayan, suda erimeyen, alkol, benzol ve eterde kolaylıkla eriyen, kumaş, elbise, halı vb.ni güve gibi zararlılardan korumakta kullanılan antiseptik bir hidrokarbon, Naftalin. Örnek : Gışlık giyeceklerin arasına asfinik saçmamış, canım kaşe mantuya güve deymiş, müzmihal olmuş (boşa gitmiş).
*Cıbra : Ekseriyetle pekmez için sıkılan üzümün posasından yapılan turşu sirkesi.Örnek : Eveli gışlık turşuları cıbralarla gurarlarımış, dadından yinmez imiş.
*Denk : Destekleri paralel, yönleri aynı, şiddetleri eşit bulunan güçler. Örnek : Eskiden evde beslenen kısır inek ve düve kesilir , bastırmayla sucuk yapılır, denklere asılıp gurutulurdu.
*Divan : Arkalıksız, üstü minderli ve yastıklı olabilen, oturmaya veya yatmaya yarayan ev eşyası, sedir. Örnek : Gerneşerek gollarını yana doğru açıp başını da divanın yastıklarına dayamış, horul horul uyuyor.
*Etlik : Eskiden çarşıdan et alınmaması için yapılan, pazardan alınan beş altı koyun ya da ufak bir sığır kesilip, komşuların yardımıyla doğranıp bir kısmı kemikli olmak üzere hazırlanan kışlık kavurma. Örnek : Zöhre’nin herif etlik yapmak için bazardan yedi goyun almış, sen bi eme yaraman (işe yaramazsın).
*Göç Kaymak : Evin boş bir odasına veya uygun bir köşesine halılar, yastıklar, yorganlar, yatakların ve bazı ev eşyalarının üst üste yerleştirilmesi. Örnek : Nenem eskiden kullanmadığı halılardan, yastıklardan göç gayar, aralarına güve gelmesin diye asfinik(naftalin) saçardı.
*İç don : Vücudun belden aşağısına giyilen, belden topuk üzerine kadar uzun, paçaları çok dar, bel kısmı uçkur ile bağlanan, geniş olarak dikilen iç giysisi. Örnek : Ak yavrım eskiden çamaşır makinesi mi vardı? zabah ezanıyla kalkar, gazanlarla su gaynatır, çamaşırları,göynekleri, iç donlarını tokaçlar, tangır ileğenlerde apabak yurduk (bembeyaz oluncaya kadar yıkardık).
*Kıvratma : Eskiden Sarayönü kadın ve erkek kıyafetleri için bükme iplikten ev tezgahlarında dokunarak çamaşır bezi denilen kıvrık pamuklu bezden yapılan bir çeşit iç çamaşırı. İç gömlekleri yakasız olurdu, erkek ve kadının iç çamaşırının kol uzunluğu bileklerine kadar değildi, daha kısaydı, etekleri ise diz kapakları üzerine varırdı. Örnek : Mubahat aplagil evlerindeki tezgahlarında bükme iplikten gıvratma dokurlar, pek gözel göynekle iç donu dikerlerdi.
*Köynek : Göğüs kısmı açık olan kol uzunluğu kısa, etekleri diz kapağına kadar uzanan iç çamaşırı, göynek. Kadın iç çamaşırında kol ağızları ve boğaz kenarları oyalarla süslenirdi. Örnek : Konfeksiyon iç çamaşırları çıkmadan önce herkes göynek giyer, gızların göyneklerinin yakasına oya işlenirdi.
*Tentene : Dantel, her türlü iplikle örülen veya bir kumaşın kenarına işlenen, türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü çeşidi. Örnek : Eskiden Sarayönülü gızların ciyizinde "ilti iltiye küsdü, gambur gız, gayınna dili, bisiklet tekeri" tenteneleri muhakkak olurdu.
[1] KÜÇÜKBALLI, Fatih Numan-YASTI, Mehmet (2015). “Sarayönü Yörük ve Türkmen Ağızlarının Belirgin Dil Özellikleri”. Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından Uluslararası Sarayönü Sempozyumu. ed. Hasan Bahar. (24-26 Ekim 2014). Konya: Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yayınları.s. 453-484.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.