8 Aylık Zorlu Süreç Başladı: Halı Yapımına Başlandı

Sivas, yüzyıllardır dokuma sanatının önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilirken, Sivas halıları da geleneksel Türk el sanatlarının en değerli örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. El emeğiyle ve zarif motiflerle dokunan bu halılar, hem tarihi hem de estetik açıdan büyük bir mirası günümüze taşıyor.

Doğal yün iplikler ve kökboyaların kullanıldığı, tamamen el dokuması teknikleriyle üretilen Sivas halılarının desenlerinde, Anadolu kültürüne ait simgeler, doğadan ilham alınan motifler ve geleneksel Türk halı motifleri belirgin bir şekilde yer alıyor. Dayanıklı yapıları ve uzun ömürleriyle bilinen bu halılar, kullanılan kök boyalar sayesinde yıllar geçtikçe renklerini kaybetmeden güzelliklerini koruyor.

Dokuma Atölyesi'nde çalışan Tülay Dönmez, "Sivas halısının ilmek sayısı çok fazla ve oldukça incedir. Tamamen yün olan bu halıların en belirgin özelliği budur. Kalitesini anlamak için arkasını çevirip ilmek ilmek sayılabilir," dedi.

Dönmez, ayrıca Sivas halılarının çözgülerinin oldukça ince olduğunu belirterek, "Çözgü ve atkıları pamuk ipten yapılır. Dokuma ipleri tamamen yündür. Boyalar bitkisel ve hav yüksekliği çok incedir. Sivas halıları 50x50 ve 60x60 kalite olmak üzere iki çeşittir.

60x60 çalışmada bir metrekarede 360 bin, 50x50 çalışmada ise 250 bin düğüm bulunur. İlmek sayısı çok fazla ve oldukça incedir, bu da halıların en büyük özelliğidir. Tamamlanma süresi halının ebadına göre değişir; örneğin, 6 metrekarelik bir salon halısı 10-12 ayda bitirilebilir," ifadelerini kullandı.

Dönmez, halıların tamamen özel üretim olduğunu belirterek, "Biz kurum olarak tekrar üretime başladık ve çok güzel sonuçlar alıyoruz. Küçük ebatlardaki halımızı 8 ayda tamamlayacağız, ancak salon halısı için bir yıl sürebilir. Sivas halısı ile Hereke halısını ayıran en büyük fark, Sivas halısının 3 atkıyla, Hereke halısının ise 2 atkıyla yapılmasıdır. Halının kalitesini anlamak için arkasını çevirip ilmek ilmek saymak yeterlidir.

Halıda en ufak bir hata bile, karşıdan bakıldığında hemen kendini belli eder," dedi. Ayrıca, kurumda çalışanların üniversite mezunu ve kurslardan yetişmiş usta öğreticiler olduğuna dikkat çeken Dönmez, "Gerçekten bu sanatı seven ve yapmak isteyen arkadaşlarımızı da değerlendirmeye alıyoruz. Bu değerlerin geleceğe taşınması gerekiyor," diyerek sözlerini tamamladı.