Erişilmesi zor fakat yolu her zaman çalışmaktan geçen bir olgudur. İnsanın başarıyı yakalayabilmesi kendi elinde iradesi altındadır.

BAŞARMAK Çağımız insanı için bir tutku zorunluluktur. Tutkudur, çünkü yolu mutluluğa çıkar.

Zorunluluktur, çünkü insan araştırıp bulmakla, inceleyip bilmekle yaşamın üstesinden gelebilir, kendisine güvenli bir gelecek sağlayabilir. Bunun için bireyin kendi yetenekleri ile var olan olanakları en üst düzeyde değerlendirmesi gerekir.

İNSAN azimli, kararlı ve hedefine ulaşmak için kendini şartlandırmışsa başarıya ulaşabilir.

ÖĞRENCİLER başarıya ulaşmayı çok istiyorlarsa ders kitapları dışında, sosyal etkinlikler, araştırmaya önem vermeli bunu olumlu yönde geliştirmeleri gerekir.

İNSAN, her zaman bir işe bilinçli hedefini belirlemiş olarak girerse, zorlukları yeneceğine inanırsa, olumlu sonuç alabilir. Yani, başarı insana çok yakındır. Başarının sırrı, insanın kendi iradesini yerinde kullanmasıdır.

Disiplin, gaye ile başarıyı bağlayan köprüdür. Başarı gün boyu, tekrar edilen ufak gayretlerin toplamıdır. Hiç kimse başarı merdivenine elleri cebinde tırmanmamıştır. Bilgili olmanın yolu, çalışkanlığın çetin fakat huzur getiren köprüsünden geçer.

ATATÜRK Tek bir şeye ihtiyacımız var, Çalışkan olmak demiştir. Başarıyı yakalamak için, önce hayal ederiz. Plan yaparız. Amaçları önem sırasına koyarız. İç huzurumuzu sağlamak için, stresi yenmeye çalışırız.

Asla öğrenmekten vazgeçmeyiz. Pozitif düşünerek iyi ilişkiler kurarız. Uykusuzluk ve kötü beslenme, isteksizliğe yol açar.

Zorluklardan yılmamalı. Bazen işler istediğimiz gibi gitmeyebilir. Birtakım tersliklerle karşılaşabiliriz. Bunlar hayatın gerçekleridir. Kabul edip, güçlü ve sabırlı olmalıdır. Zeka çalışmayla birleşirse bütün engeller aşılabilir.

Çalışmanın zevkine varamayanlar can sıkıntısı çeker. Ülkelerin ilerlemeleri, gelişmeleri için ihtiyaç olan en önemli şey çalışmak çalışkan olmaktır. Gelişim, ancak çalışkanlık, ahlâk ve faziletten geçer.

ÇALIŞMAK, her zaman başarıyı ve iyiliği getirir. Öğrenci, çalışırsa başarıyı yakalar. Bir baba, çalışırsa ailesine bakabilir.

ÇALIŞMAK, kişiyi sağlam tutar. Fiziksel, ruhsal rahatlatır. İşleyen demir pas tutmaz atasözümüz çalışmanın yararını anlatır. İhtiyacımız olan en önemli şey, çalışmaktır. Bu görev, atalarımızdan bize geçmiştir. Bize bu ülkeyi bırakanların rahat uyumalarını sağlamak için, var gücümüzle çalışmalıyız.

Bizler, eşsiz başarılar sağlamış atalarımızın evlatlarıyız. El emeğinden, göz nurundan, alın terinden payını alamamış bir eser düşünülemez. Güzel eserler çalışarak oluşur. Hayatımızda yeni fırsatlar kendini gösterebilir.

Nazik ve empatik yaklaşımımız, hem çevremizle olan etkileşimimizi, hem de özel ilişkimizi güzel bir boyuta taşıyabilir. Sonucu zaman gösterir. Kontrollü gücümüzle geçmişten yarım kalan ne varsa toparlama zamanı.

Geçer, bu günlerde geçer. Hayat bu bazen teğet geçer. Bazen de deler geçer. Hayatın tüm bu zorlukları içerisinde bazen alev azalır. Ama, çareler hiç tükenmez.

HAYAT, her zaman cevap bulma mücadelesidir. Bu dünya hepimizin, duyarlı olmak zorundayız. Kötü düşünceler kara bulutlar gibi dağılıp, içimizde güneş açınca yola devam.

Elimizden geldiğince, gücümüz yettiğince karşılayıp gidermeye çalıştığımız yaşam sorunları, yüzümüzün çizgilerini, saçımızın rengini, bedenimizin duruşunu değiştirir.

Yetişebildiğimiz ölçüde gidermeye çalıştığımız olumsuzlukları göğüsleyerek, yeryüzü sürecini tamamlıyoruz. Başarılar ve başarısızlar yaşamımızın doğal dalgaları. Azimli ve kararlı olmalıyız...

SAYGILARIMLA