Ahmet TURAN
TARİHİ UNUTTURMAYALIM
Bu hafta da hem hüzün, hem de sevinç var.
Ama, tarihi hatırlatmakta da fayda var.
Can Azerbaycan’ın bağımsızlık yıldönümünü kutladık. İki devlet tek millet olduğumuz Azeri Türkü kardeşlerimizin sevincine ortak olduk. Azeri torpağı Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtarılması bu yılki kutlamalarda sevinci katlayarak yaşattı.
Terörle mücadele de şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmayan İHA ve SİHA teknolojisinin mimari, vatan sevdalısı Özdemir Bayraktar abi “Dâr-ı bekâya irtihal eyledi. Rabbim cennetinde kavuştursun inşallah.
Merhum Özdemir Bayraktar’ın vatan için mücadelesini bu vatanın evlatları olarak hepimiz iyi okuyup anlamalıyız.
'Bilge Kral' olarak da anılan Bosna Hersek'in ilk gazi Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’i de ölüm yıldönümünde rahmetle andık.
Ülkesinin bağımsızlık mücadelesinde batı destekli sırp ordusunun ve çetelerinin vahşetini yaşayan Müslüman bir liderdi Aliya İzzetbegoviç.
Biz yaşadıklarımızı çabuk unutan bir milletiz.
Onun için Sırp katliamlarını bir hatırlayalım.
1990'lı yıllara girildiğinde Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti içinde bir bağımsızlık hareketi baş gösterdi. Özerk cumhuriyetler birbiri ardından bağımsızlıklarını ilan ediyor ya da bu yönde niyetlerini ortaya koyuyorlardı. Bosna-Hersek de 1 Mart 1992'de gerçekleştirdiği referandum sonrasında bağımsızlığını ilan etti. Çünkü yapılan referandumda halkın % 62,8'i bağımsızlığı tercih etmişti. Ancak Sırplar hemen arkasından Bosna-Hersek yönetiminde söz sahibi olan Müslümanlara karşı savaş açarak yeni bir katliam hareketi başlattılar. Hırvatistan ve Slovenya'nın bağımsızlık mücadelesine destek olan Avrupa ülkeleri ve ABD ise Bosna-Hersek'i Sırp saldırıları karşısında yalnız bıraktılar.
Bosna-Hersek Müslümanlarını en çok sıkıntıya sokanda, Avrupa'nın üçüncü büyük ordusu Yugoslavya Federal Ordusu'nun Sırp çetnikleriyle birlikte hareket etmesi, onlara destek vermesiydi. Müslümanlar ise herhangi bir askerî destekten yoksun ve silah yönünden çok zayıftılar. Sonuçta Sırplar Bosna-Hersek'in önemli şehirlerini işgal ettiler. Bu işgal hareketi bir milyona yakın Müslüman'ı göçe zorladı. Sırplar işgal ettikleri yerlerde hem katliam hem de yıkım gerçekleştiriyorlardı. Özellikle camileri ve İslamî izler taşıyan tarihî eserleri yıkmaya özen gösteriyorlardı.
Bosna-Hersek meselesinin çözümü için değişik tarihlerde gerçekleştirilen görüşmeler ve arabuluculuk çalışmaları da bir sonuç vermedi. 1994'ün sonuna gelindiğinde Bosna-Hersek'teki sırp vahşetinin aldığı can sayısı 250.000'i, göçe zorladığı insan sayısı ise 1 milyonu aşmıştı.
Bosna- Hersek te bugün hala Sırplar’ın katlettiği Bosnalı Müslümanların toplu mezarları bulunuyor.
1900’lü yıllarda Müslüman Türk’ün balkanlarda yaşadığı vahşet Bosna- Hersek te yeniden yaşandı.
Bilgi Kral ALİYA İZZETBEGOVİÇ’in bu vahşetin ardından söylediği;
“Bunu hiç unutma evlat!
İslam korkakların değil cesur ve atılgan Müslümanların omuzlarında yükselecektir. Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı; devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.” sözler kulaklarımızda hala tazeliğini koruyor.
Türkün evladı.
Avrupa dahil nereye giderseniz giden, kafanız öne eğik olmasın. Çünkü biz, ecdadımız dahil çocuk, kadın ve yaşlıyı öldürmedik. Eli silahsız olanlara katliam yapmadık. Oysa batılılar bunların tamamını yaptı.
Bugün de yapmaya devam ediyorlar.
Tarihi hatırlatmalar batının gerçek yüzünü bize unutturmuyor.
Unutursak eğer, acısını yine biz yaşarız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.