Ahmet TURAN
BİRAZ DA TEBESSÜM EDELİM
Malum seçim sathı mahalline girdik.
Biraz gerginiz.
Partilerden aday adayı olanlar, aday olabilmek için, vatandaş tercih ettiği partinin kazanması için, kenarda bekleyenler bir paye kapmak için bekliyorlar.
Malum böyle zamanlarda aday adaylığı bir yer kapmak için referans oluyor.
Onun için süreç tebessüme ihtiyaç doğuruyor.
Ziyaretler, istekler hepsi bir arada gidiyor.
Bizde bugün tarihten bir hikaye ile tebessüm yaptıralım diye düşündük.
Hikaye bu ya… Padişahın biri veziriyle birlikte gezi sırasında bir köye gelmiş. Evlerinin önünde oturmuş, örgü ören bir genç kızı görünce, Padişah kızın yanına yaklaşıp sormuş:
Merhaba kızım. Baban evde mi..?
Kız: Babam evde yok..! Azı çok etmeye gitti.
Padişah: Annen evde mi..?
Kız: Annem de evde yok..! O da biri iki etmeye gitti.
Padişah: Kızım eviniz çok güzel ama bacası eğri. Kız: Bacası eğridir ama dumanı doğru tüter.
Padişah: Sana bir kaz yollasam yolar mısın..?
Kız: İzninizle en ince tüylerine kadar yolarım..!
Padişah kıza “Öyleyse selametle kal..!” deyip, veziriyle tekrar yola koyulmuş.
Saraya varınca padişah vezirine sormuş: Kız ile ne konuştuğumuzu anladın mı..?
Vezir: Doğruyu söylemek gerekirse anlamadım padişahım, demiş. Padişah: O halde tez vakitte git öğren.! Yoksa seni vezirlikten azlederim..! demiş.
Vezir telaşla fırlamış, padişahın konuştuğu kızı bulmuş.
Vezir: Aman Hanım kız, biz bugün yanımda biriyle senin yanına gelmiştik. Yanımdaki kişi senle sohbet etmişti. O sohbette konuştuklarınız ne anlama geliyordu? Onları bana bir deyiver. Dile benden ne dilersen.
Kız: Konuştuklarımızı açıklarım ama her cevap için on altın isterim, demiş. Vezir kabul etmiş. Kız anlatmaya başlamış: O amca bana babamı sorduğunda “Azı çok etmeye gitti” demekle; babamın çiftçi olduğunu, tarlaya tohum ekmeye gittiğini anlatmak istedim. Vezir on altını vermiş, kız devam etmiş:
O amca annemi sorduğunda “Annem biri iki etmeye gitti” demekle; annemin ebe olduğunu, doğum yaptırmaya gittiğini anlatmak istedim. Kız vezirden on altın daha alıp devam etmiş:
Amca “Eviniz çok güzel ama bacası eğri” demekle; benim güzel olduğumu ama gözlerimin şaşı olduğunu söyledi. Ben de “Bacası eğridir ama dumanı doğru tüter” diyerek; şaşıyım ama gözlerim iyi görür demek istedim. Vezir kıza on altınını verip hemen atılmış: Peki ya “Sana bir kaz yollasam yolar mısın? ne demek..?
Kız tebessüm edip açıklamış: O da bende kalsın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.