Ahmet TURAN
El- Melik
Bugün, Alemleri yaratan rabbimizin isimlerinden EL MELİK’i paylaşıyoruz.
Ali hocam Esma-ül Hüsna’nın Allah'ın isimleri için kullanılan bir tabir olduğunu, İsmin çoğulu olan esmâ ile “güzel, en güzel” anlamındaki hüsnâ kelimelerinden oluşan esmâ-i hüsnâ (el-esmâü'l-hüsnâ) terkibi naslarda Allah'a nisbet edilen isimleri ifade ettiğini belirterek El MELİK isminin manasını şöyle açıklamış.
El-Melik kelimesi, Allah’ın (c.c) 99 ismi arasında yer almaktadır. Esma-ül Hüsna arasında yer alan El Melik anlamı dolayısıyla önem taşımaktadır.
Melik ismi, gerçek anlamda her yönüyle yalnız Allah içindir. Bu sıfat, Allah'ın diğer bütün kemâl sıfatlarının var olmasını zorunlu kılar.
Her şeyin hakimi, bütün kâinatın hükümdarı.
Görüne ve görünmeyen alemlerin sahibi.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Hak melik olan Allah pek Yücedir, O'ndan başka İlah yoktur; Kerim olan Arş'ın Rabbidir." (Mü'minûn, 116)
Melik ya da malik olma, malik olunan şey üzerinde istenildiği biçimde tasarrufta bulunmayı gerektirir.
Bütün kainat Allah'ın mülküdür ve Allah mülkünde dilediği gibi tasarruf sahibidir.
İnsan yeryüzünde halife olduğu için, kendisine yeryüzü mülkü üzerinde izafi bir meliklik yetkisi tanınmıştır.
Herkesin belli bir tasarruf sahası vardır. Fakat bu tasarruf, hiçbir zaman mutlak değil, sınırlı ve Allah'ın tanıdığı alanda sadece bir emanettir.
Allah Teâlâ için insanların meliki denirken, O'nun insanlar üzerinde mutlak tasarruf sahibi olduğu anlatılmak istenir. Fakat şirk koşan insanlar, Allah'ın melikliğini yeryüzünde ve dolayısıyla insanlar üzerinde tasarruf sahibi olmak ve yeryüzündeki servetleri, yani mülkü diledikleri gibi kullanmak için gasp etmeğe çalışırlar.
Tenbih : Kulun mutlak melik olması hiç düşünülemez. Çünkü onun her şeyden müstağni olduğu söylenemez. Allah'tan başkasına ihtiyacı olmasa bile, mutlaka daima Allah'a muhtaçtır.
“Melik” kelimesi Arapça kökenlidir ve kelime kökü olarak “malik” ten gelmektedir. El-Melik kelimesi her derde devam anlamına gelmektedir.
El-Melik, kainatın yegane sahibi ve her şeyin mutlak, hakiki mutasarrıfıdır anlamına gelmektedir. Tüm mevcudiyetin ve mülkün sahibi Allah’tır. Mutlak ve tek hükümdar anlamına gelen El-Melik, her şeyi Allah’tan istemek için bir nimettir. Gözle görünen ve görünmeyen tüm alemlerin sahibi olarak da açıklanmaktadır.
Bugün bir de Alpaslan beyin gönderdiği ve alıntı olarak belirtiği hikayemiz var.
Çok eski zamanlarda, bal satan bir adam varmış. Petek, petek balını, sevimli eşeğine yükler, sokaklarda dolaşarak satmaya çalışırmış. Ne hikmetse, kimse kendisinden bal almazmış.
Balını satamayan adamcağız üzülür, üzüldükçe kaşlarını çatarmış. Sesi sertleşir, yüzü asılırmış. Onu, o hâlde görenler hemen yollarını değiştirirlermiş.
Aynı mahallede bir de sirke satıcısı varmış. Sirkeci, bir sokağa girince çocuklar arkasından koşarlarmış. Mahalleli hemen çevresini sarar, gülüp şakalaşarak sirkesini alırlarmış. Balcı, bu adamın acı sirkeyi nasıl böyle çabuk sattığını bir türlü anlayamazmış.
Bir gün, iki satıcı bir sokakta karşılaşmışlar. Hiç satış yapamayan balcının yüzü yine aşıkmış. Yavaşça Sirkeci’ye yaklaşarak:
- Bre Sirkeci kardeş! Bunca zamandır seni gözler dururum. Ben tatlı mı tatlı bal satıyorum. Kimse gelip benden bal almıyor. Senin acı sirkeni ise herkes kapışıveriyor. Bunun hikmeti nedir? Söyle de beni bu düşünceden kurtar, demiş.
Sirkeci, elini balcının omuzuna koymuş. Sevgi dolu bakışlarını onun gözlerine dikmiş ve:
- Balcı kardeş, senin elin bal satıyor, ama yüzün sirke satıyor, demiş
Cumanız mübarek olsun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.