Son yıllarda yağışların yetersiz oluşu yüzünden içme ve kullanma suyumuzda ciddi azalmalar meydana geldiğine, bu ülkede yaşayan herkes şahit oluyor.

2004 yılından bu yana yer altı suyumuzda yapılan ölçümlerde her yıl birkaç metre azalma olduğu resmi rakamlarla açıklanır.

Laf açıldı mı; ‘Su hayattır’ deriz.

Bu sözü de ‘dağa taşa’ yazarız.

Amma velakin yazarken içimizi sızlatan bu gerçeği hayatımızda hiç hissetmeyiz.

Hissettirmeyiz.

Konya Ovasında geçen 20 yıllık zaman diliminde dönem, dönem kısmi kuraklık var. Sulama imkanı olmayan arazilerde ürün rekoltesi yağışa dayalı olduğu için hububatta önemli oranda rekolte kaybı yaşanıyor.

Bu kayıplar bize ait.

Buna rağmen vatandaş olarak hiç birimiz ciddi tedbir almayız.

Tedbiri devletten bekleriz.

Devlet bir karar aldığı zaman da; kimimiz karnından, kimimizde avazı çıktığı kadar konuşarak eleştiririz.

Bu yıl durum ciddi.

Mevsimlerin değişkenlik gösterdiğine de, şahit oluyoruz.

Mayıs ayında bir damla yağış düşmediği gibi, esen rüzgar da, araziyi kuruttu.

Geçmiş yıllarda Nisan veya Mayıs ayında yağan kırk ikindi yağmurları, Haziran ayında yağıyor.

Buna da çok şükür.

Geç ekilen hububatın yanı sıra baharlık ekilen ürünlerden nohut’a fasulyeye, mısıra, yoncaya ve bahçelere çok iyi geldi.

Rabbim afatından korur inşallah.

Ama gelelim bize.

Yağışlar da gösteriyor ki; su tasarrufu mecburi oldu.

Şehirde içme suyu sorunu yaşamaya başladık.

Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay sosyal medya üzerinden soruna dikkat çeken bir açıklama yaptı.

Başkan Altay kısa ve öz olan açıklamasında “ Mavi tünel ile içme suyu sağladığımız Bağbaşı barajında yağış yetersizliği nedeniyle su seviyesi kritik sınır altına düşmüştür. Şehrimizde su kesintisi yaşamamak için şebekemize ihtiyaç oranında kuyu takviyeli su sağlıyoruz. Lütfen su tasarrufuna dikkat edelim” çağrısıyla, bizlere su da tasarruf yapalım ricasında bulunuyor.

Açıklama yoğun ilgi görmüş mü? diye telefondan baktım.

Bizim sorunumuz olan çağrıya 2 milyonluk şehirde ilgi yok denecek kadar az.

Niye?

Ciddi konuları önemsemiyoruz da ondan.

Kışın gelişi ile ilgili bir hikaye var. Ama ben yazmayım. Çünkü yerim kalmadı.

Ancak ilgisizlik böyle devam eder ve kaynaklar azalmasına rağmen hovardaca su kullanır isek, su kesintilerinin başlayacağını şimdiden duyurayım.

Okullarda, siyasi partiler ile kamunun ve özel sektörün yapacağı tüm programlarda acilen su tasarrufu seferberliği duyuruları başlatılmalı.

Başkan Altay tehlikeye işaret ediyor.

Hatta dikkat çekiyor.

Kaynak sularının azalması bizim sorunumuzdur.

Kenetlenerek soruna çare üretmek zorundayız.

Ve su da;  Tasarruf- Tasarruf- Tasarruf et-me-li-yiz.