Acımız çok büyük

Acımızı dindirmek için devletimizde, milletimizde tarih yazıyor.

Kolay mı, aynı bölgede kısa aralıklarla şiddeti 7.7, 7.6, 6.4 ve 5.8 olan deprem yaşandı. Artçı sarsıntılar ise etkisini hiç kaybetmedi.

Deprem sadece bir bölgeyi değil, vatanını ve milletini seven herkesi etkiledi.

Allah’ım devletimize milletimize zeval vermesin.

Bir yanda yaraları sarmak için kardeş gibi çalışanlar, öbür yanda milletin huzurunu bozmak için kahpece yalan haber yayanlar.

İnananlar var mı?

Olmazmı.

Öyle saça, öyle tarak misali.

Ne oldu?

Dış ülkelerden arama kurtarma çalışmaları yapmak için Türkiye ye gelmek isteyen ekipler engelleniyor diyerek algı yapmadılar mı?

Bu şekilde pusuya yattılar. Sonra İsrail ekibi yıkılan Antakya Sinagogu'ndan 'Ester Yazmaları' parşömenini yanlarında götürdüğü ortaya çıkınca da seslerini kıstılar.

Bu olayı gündeme taşıyan var mı?

Yok.

Niye?

Hedef o, zaten…

Akıllarınca bölgede kargaşa ortamını dizayn ettikten sonra, tarihi eserlerin kaçırılmasına zemin hazırlamak.

Bölge halkının duyguları ile oynayıp, iç kargaşa çıkartmak için geleceğe yatırım yapmak.

Bu millet bu oyunu bozar.

Çünkü biz bunların acısını çok yaşadık.

Birinci dünya savaşı sonrasında İstanbul’u ele geçiren İngilizlerin baskısı ve yerli işbirlikçilerinin katkısıyla vatan ve millet sevdalısı Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal beyin idamını ve idamdan önce söylediği “İngilizlere yaranmak için beni asacaklar” sözleridaha unutulmadı.

Depremden zarar gören kardeşlerimiz Konya dahil istedikleri il ve ilçelere giderek yerleşiyorlar.

Konya ve ilçelerine de çok sayıda kardeşimiz geldi.

Onların acısını hafifletecek sıcak yemek ve sıcak yuva için herkes seferber oldu.

Bu millet depremleri, savaşları çok yaşadı.

Ama hiç yere düşmedi.