Ahmet TURAN
TARIM BAKANI SAHAYA İNMELİ
Önce tarımdan beklentileri aktaralım.
Çiftçiye kırsal kalkınma ve doğrudan destek adında mazot, gübre, ürün destekleri verilmektedir. Ülke geneli dikkate alındığında ödeneceği açıklanan miktarın azımsanmayacak oranda olduğu görülmektedir.
Bu uygulama uzun yıllardır vardır.
Ama başta kuraklık olmak üzere sulanabilir arazi varlığının yetersizliği tarımsal üretimi ve çeşitliliği çok olumsuz etkilemektedir.
Yani rekolte düşmüştür.
Daha açık ifadeyle geçen sezon İç Anadolu Bölgesi’nin tamamına yakını diyebileceğimiz kuru tarım yapılan alanlarında toprağı işleme dahil tohum ve diğer girdiler büyük oranda heba olmuştur.
Milli servet toprakta kaybolmuştur.
Verilen destekler genelde üretime değil, çiftçinin elinde harçlık olarak kalmıştır.
Zaten çiftçi de üretimden kazanç elde edemediği için mecburen aldığı bu parayla evinin zaruri ihtiyaçlarını giderme yolunu seçmiştir.
Tarımsal üretimde sebze dahil fiyat istikrarı isteniyorsa, su kaynakları ile birlikte köklü çözümler en kısa sürede hayata geçirilmelidir.
Yıllardır ilgili kurum ve kuruluşlardan derlenen dosyalar raflardan indirilerek gereği yapılmalıdır.
Sayın Tarım Bakanı ve heyeti sahaya inmeli. İl ve ilçelerde sadece üretici ile aracısız konuşmalı.
Sorunları kaynağından direk almalı.
Traktör satışları sorunun kaynağına inmede ölçü değildir.
Çiftçinin ve hayvan üreticisinin vereceği bilgilerin hayata geçirilmesi marketlerin raf fiyatlarını nasıl tepetaklak getirir göreceksiniz.
Aracıların emisyon ölçümleri de ortadan kalktığı gibi pazar tüketici lehine değişir.
xxxxxxxxxxxxxx
Bugünkü köşemize Adem hocam da alıntı olduğunu belirterek bir fıkra göndermiş.
ÇADIRI ÇALMIŞLAR
Baba eğitimini tamamlayarak diplomasını alan oğluna başarısını kutlamak için bir orman gezisi önerir.
Oğlunun da sevinerek onay vermesi ile baba oğul ormana giderek seçtikleri güzel bir yerde kamp yapmak için çadırı kurarlar. İlk günün yorgunluğu nedeniyle ikisi de akşam erken saatlerde çadırın içinde yarım saat geçmeden uykuya dalarlar.
Gece yarısı uyanan baba, yattığı yerden gökyüzünü görünce oğlunu da uyandırır.
Baba: Oğlum yukarı bak ne görüyorsun söyle der.
Oğlu: Yıldızları görüyorum baba deyince baba anlat bakalım der.
Diplomalı oğlan başlamış yıldızların nasıl oluştuğunu, gece aydınlatmalarını filan anlatmaya
Baba oğluna tekrar yukarı baktığında ne gördüğünü sorar.
Oğlan yıldızları daha detaylı anlatmaya çalışırken baba tokadı yapıştır ve şöyle der.
Ulan benim gibi cahil kalmayasın diye seni okuttum. Diplomanı da aldın. Çadırı çalmışlar hala fark edemedin mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.