Ahmet TURAN
El Gaffar
Bugün, Esma’ül Hüsna da yer alan Allah’ın 99 isminden biri olan ve Peygamber Efendimiz (sav) hadisi şerifinde de bahsettiği El-Gaffar isminin manasını paylaşacağız.
Gaffar kelimesi “gfr” kökünden gelmektedir ve Arapça’ dır. Kelime anlamı çok bağışlayıcı ve mağfiret anlamına gelir. Gaffar ismi geçen ayetler ise Taha suresi 82.ayet, Zümer suresi 53.ayet ve Nisa suresi 106.ayettir.
Allah'ın isimlerinden (esmâ-i hüsnâ) biri. Gafûr kelimesi, sözlükte “örtmek, gizlemek, kirlenmekten korumak için bir şeyin üstünü örtmek” mânasındakigafr (gufrân, mağfiret) kökünden sıfat olup “birinin kusurunu örten, suçunu bağışlayan” anlamına da gelir.
El-Gaffar, çok merhamet eden, af dileyenleri affeden, suçluları bağışlayan, çirkinlikleri örten ve ayıpları gizli tutan anlamındadır. Mağfireti çok olan, her kulunun günahlarını bağışlayan demektir.
Günahları tekrar tekrar, çokça bağışlayan, bağışlaması sonsuz olandır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Hakikaten Allah çok bağışlayıcı ve mağfiret edicidir." (Hacc, 60)
"Gerçekten ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup sonra da doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım." (Taha, 82)
"De ki: "Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir." (Zümer, 53)
Günahları çok örten, mağfireti çok olan, kullarının günahlarını pek çok bağışlayan.
Gaffar, kulların günahlarını örtmede mübalağa edendir. Öyle ki, bu günahları ne dünyada ne de ahirette ortaya çıkarmaz.
Mümin, tövbe ve mağfiret ile ilgili olarak daima korku ile ümid arasında bulunmalıdır.
Müslüman, ne kadar ibadet ederse etsin, Allah'ın azabından güven içersinde olamaz; ne kadar günahkar olursa olsun Allah'ın mağfiretinden ve bağışlamasından ümidini kesemez. Bundan dolayıdırki; vitir namazının son rekatında okunması vacib olan kunut duaları sonunda "Ya Rabb; rahmetini umar, azabından korkarız" diye dua edilmektedir.
"Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin." (Zümer, 53)
Bu âyetin, Kur'ân'da en ümitli âyet olduğu söylenir. Bununla beraber dikkat edilmesi gerekir ki, bu ümit, günaha teşvik için değil, en günahkar kimseleri bile bir an önce tevbe edip Allah'a yönelmeye teşvik için olduğu hemen peşinden gelen iki âyetten açıkça anlaşılmaktadır.
Yüce Allah, bu dünyada güzellikleri ortaya çıkaran, çirkinlikleri ve günahları örten, ahirette ise bu çirkinlikleri cezalandırmaktan vazgeçip onları bağışlayandır.
Hz.Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor:
"Resûlullah (s.a.v) buyururlar ki:
"Bir kul günah işledi ve:
"Ya Rabbi günahımı affet!" dedi.
Hak Teâla da:
"Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır.
"Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve:
"Ey Rabbim günahımı affet!" der.
AlllahTeâla Hazretleri de:
"Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır.
"Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve:
"Ey Rabbim beni affeyle!" der.
Allah Teâla da:
"Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muâhaze eden bir Rabbi olduğunu bildi. Dilediğini yap, ben seni affettim!" buyurdu."
Cumamız mübarek olsun.
Allah’ım bizleri afatından korusun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.